Perşembe, Nisan 30, 2009

na na na na

top

eylül iş başında

arkadaşım sude

mutlu yıllar sanaaa





veee nannemizin doğumgünü kutlu olsuuuuunnnn!!!!
not: pastada nanne dayak dayak yazıyor, e malum eylül sürekli nannesine dayak dayak yapıyor
e bu arada söylemezsem çatlarım, kocam acayip yakışıklııııı

noğuk

en sevdiği şeylerin başında geliyor noğuk (yoğurt). kahvaltıda bile onu istiyor deli kız. teyzesinin gazına gelip herşeyi avuçladı, sonra da yaladı. aslında artık çatal kullanıyor benim kızım. napalım, pislik ruhunda var. 
dün gece saat kaçtı bilmiyorum, annee diye ağlamaya benzer çağırdı beni yine. yanına yattım. her zamanki gibi boynuma sarıldı. okşadı. sonra biraz doğrulur gibi yaptı ve coook diye öptü ve geri yattı. ya bu nasıl bir tatlılıktır. insanda bu durumda uyku mu kalır, yanında ona sarılarak yatmaya devam...

suçüstü

kukuya olan hastalığı tüm dünyada bilinen eylül uyar, kuku kutusunu tezgahtan aldıktan sonra kukuları gizlice ağzına tıkarken yakalandı!!!!
















çok mutluyummm













ba ban ne ve çamiye

kan çekmesi diye buna denir! kızım samiye halasını ilk kez gördü sayılır. ama hiç mi yabancılamaz yahu. gördüğü andan itibaren sevgi gösterileri, oyunlar, gülücükler dağıtan bir tip. babannesini zaten hiç unutmamıştı. samiye ile oynarken babannesi yoksa yanında hemen onu da çağırdı, hiç onsuz durmadı. zaten halasıyla deli gibi oyun oynamaktan kadını hasta etti. hala daha onunla top oynadığı koridordan başka bir yerde top oynamak yasak, ve aynı şekilde durmak zorundasın, samiye'yle nasıl oynamışsa. çok kısa kaldılar ama çok güzel zamanlar geçirdik. keşke bu kadar uzak olmasaydık. kuşum sevdiklerinden mahrum kalmasaydı...

Salı, Nisan 28, 2009

terbiyesiiiiizzz

sosiiiiss, terbiyesiiiizzz,ohaaa. deli kızın ağzında bu aralar sürekli bunlar. annesinin adı totoşşş, annesinin kocası kim emme, dedesi aymet, nannesi ayşe. ne söylese gülmekten öldürüyor. bir de bu sıralar annesi hep yanında olsun istiyor (sanki önceden farklıydı) anlatıyorum sabah, işe gidicem annem, akşam gelicem, seninle gezmeye gideriz gelince bla bla bla diye. gözyaşları sel gibi, boynuma yapışıyor. insan ne yapacağını bilemiyor, çalışsa bir türlü, çalışmasa başka... yüreğine taş basıp doğru işe. acaba doğru mu yapıyorum, yoksa yanlış mı diye düşünmekten başım ağrıyor. sonra hayatı akışına bırakıyorum mecburen. dün sabah ben evden çıktıktan sonra babası yanına oturmuş ve bizimki bombayı patlatmış, GİTME . bizimle olmayı o kadar çok istiyor ki. iş haricindeki her anımı ona ayırıyorum. vaktimiz çok değerli, biz de anne kız öyle güzel değerlendiriyoruz ki. çok eğleniyoruz birlikte. aynı şekilde babasıyla da. acaba çalışmasaydım da bu kadar verimli kullanabilirmiydim zamanı diyorum bazen. belki de bu sayede zamanın ne kadar değerli olduğunu görüyor insan ve çok güzel kullanmak için daha çok uğraşıyor. ya da tüm bunlar züğürt tesellisi...

Pazartesi, Nisan 13, 2009

55'lerin küçüüük bir kısmı






çok güzel bir kahvaltı oldu, hep birlikte. çok eğlendik, hasret giderdik. insanların aralarındaki bağları koparmamaları lazım. şekil A biz. çoook uzak akraba bile olsak yakınız. bu çok güzel. umarım hep böyle devam eder.
bu arada pamuğum teyzesine kısa süreliğine de olsa kavuştu. öyle çok seviyor ki teyzesini eşek kafa. ve bunu çok güzel ifade ediyor, bir sarılması var. keşke hiç ayrılmasalardı diyor insan. belki birgün bir yerde...

bu ne güzellik...







tatlı bebeğim, annenin tacı çoook yakıştı. ama sadece birkaç dakika tutabildik başında. çoook güzelsin annemmmm















nannem aldı
















babammm












babanın saçlarını çoook seviyorsun kuşum, e fırça gibi saç, yol yol bitmez. beni de kucağına yatırıp öyle seviyorsun ki. kucaklayıp öpmeye başlıyorsun. sevgini ifade edebilmene çok seviniyorum. birini sevip sevmediğin gözlerinden okunuyor, hemen anlayabiliyorum. dün gece beraber kek yaptık seninle. portakallı, nefis oldu. mikserle yumurta çırpmak için sandalyeye çıkardım seni, ama ondan korktun(kook). sonra her çalıştırmamdan önce tut deyip elimi tutarak mikseri çalıştırdık, böylece elele tutuşarak korkumuzu yendik. sonra da kekin 2. dilimini de yemek için bir sürü ağladın . tabi mecburen yedirdim. bu ne şeker sevdasıdır yahu.
bu arada efsane üçlü nihayet dışarı çıktı..tatatatam...uzun zamandan sonra çok iyi geldi bu 70-80'ler...bir de zaman kısıtlamamız olmasaydı :((



balerinn

zaa'yı öp

Çarşamba, Nisan 01, 2009

antikköy yeniden...






napalım eşek görmeye gidiyoruz. nihayet bu sefer eşeğe dokundu da rahatladı hanımefendi.