Çarşamba, Kasım 25, 2009

kuzulu günler...

kucağımdan hiç inmek istemeyen, sürekli kocaman öpücükler veren, peşimden ayrılmayan bir tiple tatil yapmaya çalışıyorum :p aydoş varken 8.30 lara kadar uyuyan kız 7 de ayakta. dedesine bile sırt çevirdi, herşeyi annesi yapmalı. vee kimse dokunmamalı. BU BENİM ANNEM. annem yediricek, annem giydiricek, annem gezdiricek, alışveriş sepetini annem sürücek. ben biliyorum, intikam alıyor benden, gittiğim günlerin acısını çıkarıyor. ilgi delisi, yapacak birşey yok.
neyse, iki gündür okula gidiyoruz, köye. öyle güzel fotoğraflar çektim ki. düzenleme yapmadan koymuyorum, daha sonra artık. küçücük bir köy okulu. dün öğretmenler günü için sade bir tören yapıldı, zaten topu topu 3 öğretmen; figen, sercan, yasemin. öğrenciler şiirler okudu, konuşmalar yapıldı, bizimki sıraya girmiş bekliyor. herkes çıkıp birşeyler söyledikçe dayanamadı, ben de söyliyceeem. iyi dedik çıktı, öğretmenim canım benim'i arkadaşlarına ve bize söyledi. inanamadım, sanki yıllardır okula gidiyor. en ufak çekinme, utanma yok (nazarım aklımda :p) ve biz bayıldık, öldük, bittik, ya daha ne desem, kuzummm....

Pazartesi, Kasım 23, 2009

bu ödülü kime armağan etsem...



herşey yolunda. anlatacak çok şey var. ama hepsinin sırası var. e-postalarıma bakarken ne gördüüm. kipitap Çocuk ve Kitap Ekim 2009 Sonuçları Belli Oldu !!! veee kuzu ikinciliği almış. bence hep birinci ama olsuuun. bu da güzel. renklerine bayıldığım kitaplar satıyorlar. en çok da büyüse de alsam dediklerim var. zaten şüphe etmiyor değilim, kitaplar eylül için mi yoksa???

Perşembe, Kasım 19, 2009

hoşçakal istanbul...

gidiyorum buralardan, tüm rüzgarlar benim olsun. bekle ankara, geliyoruz kastamonu! umarım çok güzel bir 10 gün bekliyor bizi. tadeşime kavuşacağım, bundan güzeli yok sanırım...

inteynet

bir sürü kitap aldım yine cogitoy'dan. bizimki çıldırdı. görkem'e kitaplarını tanıttı bir bir. sonra bu cümle;
-göökem, fatoş kitaplayımı inteynetten almııış
ısırırım, yerim, öperim o ağzı ben yaaaaa...
arkadaşım eşek'i kim söylüyor kuzu;
-bayış panço

Çarşamba, Kasım 18, 2009

bitmediii






emve teşekkürler, kuzuyla aynı karede olmak çoook güzel

teşekkürler, teşekkürler

ay pek bir sevindirik olduuum. bu ne kadar yorum. yorum yazan elleriniz dert görmesin inşallahhh.
şimdi tek tek cevaplamak lazım (ne kadar mutlu oldum anlayın, yorumla karşılık vermiyorum :p)
fotoğraf penceresine teşekkür; o ne güzel blog öyle, bundan böyle takipteyim.
duygu, hiç yalnız bırakmaz ki...
ve beyoş, seni çoook seviyoruz, fotoğraflar özellikle senin için konuyor, bilesin...
bir teşekkür de google sana. iyi ki blogger olduk...





atlıkayıcaaa





baktım gün içinde gidemiyoruz, sabah hadi ev halkı, kalkın, gidiyoruz! kör vakitte önce ennn sevdiğimiz fatih karadeniz pidecisi. pideleri mideye indirip (eylül'ün küçücük peynirli pidesini görmek lazım) dooğru parusel'e. atlıkayınca açılmamıştı bile, biz açtık, hahhahhah. rahat rahat, gerine gerine oynadık, zıpladık, eğlendik.

ünyemi özlediiim



kocacım bana bu evi alsa, en az 4 çocuk, garanti. akşam yemekleri yazın hep balkonda, garanti. bahçede golden retriver, garanti. mutluluk, garanti.
yaa mutluluk şimdi de garanti!






dondurma da olsaydı







önce patlamış mısır, ardından kağı helva. nasıl coşkuyla yendi, bittikçe yine mey anneee. derdi zoru abur cubur. sokaktan yesin de ne yerse yesin...





güneş evine gitmeee







ışığı gördükçe gözlerim, ucundan da olsa, ruhum bayram yapıyor, sanki yokken nefes almıyorum. içimde bir sevinç, yüreğimde hoplayan kuzular, meee meeee...

alışveyişe gidelim anne...









en sevdiğimiz migros'a gitmeyeli neredeyse 1 ay oldu. toyiki'yi, kitabevimizi özledik. gripten kaçarken sosyalliğimizi kaybediyoruz sanırım. tabi yeni çareler ürettik. in cin top oynayan yerlere gidip onlara eşlik ediyoruz. gezmeye bu kadar alışkın (kime çekmiş acep?) bir kuzuyu evde tutması çoook zor. durup durup sıkıldım demeye başladı. eee alışmış kudurmuştan beter!
-bebek koala doğumgününde yok(çünkü yırttı), ben alışveyişe gidiyolum
-tamam annecik git hadi
-gidiyolum, göyüşüyüz!(bak gidicem)
-git
-hoşçakalın, göyüşmek üzeye (duvarın arkasından)
-tamam güle güle
gülerek geri gelen bir tip...
yemedi di mi kuzu hanıım
annanemin aldığı ve nannemizin yatak, yastık, yorgan diktiği nostaljik beşiğimiz nasıl amaaa

Cuma, Kasım 13, 2009

ayağımız sıcacııık



hep onu giymek istiyorsun (ama mümkün değil maalesef) çoraplarını her çıkarışta da;

-ayaklayım sıcacık olmuuş...



akşam yemek yapıyorsun görkem'e, aynı zamanda da anlatıyorsun (zilli kuzu);

-çooba yaptım sanaa, üstüne domates sıkıyoyuum, soğan sıkıyoyuum, pilav yaptıım. mısıya limon sıkıcamm. üstüne dökme!


elinde alışveriş arabası;

-paydon! alışveyiş yapıcam. tuyum alıcam, kaşay alıcam.

-anne kuşlu pijalarımı giydir, uyuycaam, luliyi açııın!!!



bir gayret yemek yapıyorum, herkes aç, sen eteğime yapışmış halde;

-yemek yapma anne, oyun oynayalım, kucağına gelicem, seviş benimle!!!



sonuncu çok fena. akşam masada görkem ve seninle yemek yiyoruz. hararetle görkem'e birşey anlatıyorsun, adi görkem duymazlıktan geliyor;

-tamam annecim öyle yaptın

-ben görkem'e söyledim!!! (yani sanane, sen karışma)

-:)))

-gülme yaaa, gülme gülme!!! (gurur yaptı hanım)

uçur beni göökem