Pazartesi, Haziran 14, 2010

üç kitap...

OlasılıkSız! aylardır kitabevlerinde, hiç yeltenmedim almaya. aşkım almış, bir solukta da okumuştu. ben o sıralarda uçurtma avlıyordum. çok söyledi bana, oku pişman olmazsın. ama benim gözüm küçük arı'da. o da bitti gönlümü yara yara. e benim kalbimin de bir dayanma sınırı var, bin muhteşem güneş vardı sırada ama gözüm yemedi doğrusu. hadi dedim, başladım. meraktan tuvalete bile yanımda götürdüğüm kitapları severim ben, kuzuyu parka indirirken birkaç dakika bile olsa okuyacağım kitapları, en kıymetli uykumdan ödün verebildiğim kitapları. işte bu vasıflara sahip bu kitabı, heyecan, merak, macera sevenlere tavsiye ederim. kurgusu çok iyiydi doğrusu

ama tüm bunlardan daha önemli birşey var uçurtma avcısı, küçük arı ve olasılıksız'da. insan hayatında yaptığı en ama ennn küçük birşey kendi veya başkasının hayatında, dünyanın herhangi bir yerinde, birşeyleri değiştirir. öngörü işte bu yüzden çok önemli, bir adım ileriyi görebilmek. caine önündeki olasılıkları değerlendirip hayatları değiştirdi, emir hasan'ın hayatını çalmadan bunu görebilseydi ya da küçük arı için feda edilen parmak ablası için de edilseydi.. hayatta pişmanlıklarımızın en az olması dileğiyle...