Çarşamba, Aralık 30, 2015

bitik

sabaha bitik başlamak nedir bilir misin olric?

gerçeği gördüğün halde kendine itiraf edememek, az sonra diye ümit etmek. elinden düşmeyen bir telefondan medet ummak! fonda birşeyler anlatılırken tek kelimesini anlamamak. elini ayağını biryerlere sığdıramamak, sigara yakmak, olmadı su içmek, olmadı sakız çiğnemek ama bir türlü boğulma hissinden kurtulamamak olric!

hafif kaykılıp içindeki havayı çıkarmaya çalışırken yandaki adamla gözgöze gelip toparlanmak ne fena şeydir bilir misin? otomatik vites araban olmayınca gıdım gıdım ilerleyen trafikte bir yandan oyun oynamaya çalışıp bir yandan vites atmanın zorluğunu ise anlatmam imkansız.
2,5 saat yolda kaldım zabah zabah, çok yorgunum ve korkuyorum olric!



Pazartesi, Aralık 21, 2015

tühünüzzzzzzzzz

hangi kenafir gözlünün aklı kaldı ha! 2 aydır beklediğimiz konsere kimin yüzünden gidemedik söylesin çabuuuuuk

Perşembe, Aralık 17, 2015

hey gidi..

 
   sene 2001..gülme, sen de yaşlandın! 'sene bilmemkaç'la başlayan cümleler sırası bizde.
 
   sevgili gurbet illerde çalışmaya başlamış, hasret bir milyon. gurbet dediğim de kocaeli, bir ayağım otogarda, popom efe tur koltuğunda. fuarda yaşar kurt çıkıyor o gece, aman tanrım, kaçar mı!!! cuma gecesiydi sanırım, atladım gittim tabi. yaşar kurt özeldir bizde. gençliğimize damga vuran birkaç kişiden biri. kavuştuk sevgiliyle, yerlerimizi aldık, beklerken.. telefonum çaldı! arayan babacığım..
hemen mekandan ayrılıp sessizliğe doğru koştum, cevap verdim. evet anladın, tabi ki gizli gittim, sevgilimle buluşucam, bu gece de orada kalıcam baba, ne kadar da tatlısın dememi beklemiyordun herhalde! nerede olduğumu sordu, hiç zorlanmadan; eve gidiyorum, yoldayım dedim. zira dil alışmış, düşünmeden üretiyor çatır çatır. ay napim ya, kınama, 'aşk için ölmeli, aşk o zaman aşk'. evet pişkinimdir de, pişman da değilim nokta! 
 
   neyse, babacım demesin mi; yoldasın da neredesin? koordinat istiyor, dındındın. uyuşmuş beyin jet hızıyla kurmaya başladı; kesin istanbul'a geldi, bana sürpriz yaptı. yoldaysam da şimdi alacak beni, aman tanrıııım. ama ya değilse, öylesine sorduysa. hadi karar ver. blöfünü gördüm ve rest dedim! bizimkent köprüsündeyim babiş, yorgunum çok, gidip yatıcam...........bir sessizlik! baba konuşsana ömrümden gidiyor yaa.
 
   tamam babasının gülü, öpüyorum... telefon kapandı. ardından ortalık biraz kirlendi. e kustum ben, korku ve heyecan mideme vurur da biraz.
 
    gecenin geri kalanı nasıl mı geçti? muh-te-şem!!!

 


    çok uzun zamandır canlı dinlemedim. yarın gece, gerrym'le...
 
keşke babacığım da arasa beni. dese;  sürpriz yaptım, İstanbul'dayım..

Çarşamba, Ekim 28, 2015


cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum
cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum
cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum
cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum
cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum
cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum
cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum
cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum cuma çalışıyorum


Perşembe, Ekim 01, 2015

iyi ki..

 hem yeni almış gibiyim seni kucağıma, hem kendimi bildim bileli varmışsın gibi hayatımda. bilmediğim çok şey var bu hayatta ama bildiğim birşey var ki; iyi ki varsın, iyi ki doğmuşsun. içime öyle işledin, öyle yer tuttun ki yaşamımda. şimdi kokun burnumda, akşamı bekliyorum. 
   hep iyi insanlar çıksın karşına ve hep istediğin gibi dünyayı dolaş. 
   insan ol, mutlu ol, aşık ol..

   ve unutma, bu dünyada seni benden daha fazla seven kimse yok..

Perşembe, Eylül 03, 2015

Rıhtım




                                 Muazzam...

Çarşamba, Eylül 02, 2015

Behramkale

Evet beklentilerim vardı doğrudur ama bu kadar mı olur ( burada uzuuuuun bir ıslık efekti ) deli bir yer yaa anlatamam. Köyü henüz gezmedik ama tarihi bir filmin içinde gibiyiz. Oteli ve Köyü sonra yazıcam.  Tavsiye üzerine küçücük Salaş bir yere geldik deniz için  okan Motel.  Şu an gözlerimi ödünç alıp görmenizi isterdim denizi. Daha önce böyle bir deniz görmedim cidden.  Film izliyorum sanki dalinca, dupduru, balık dolu ve inanılmaz güzel. Sardalya yedim taptaze offf harikaydı. Paletsiz geldigime çok pişmanım ama. 

Salı, Eylül 01, 2015

Gitmek

ve bu büyülü adadaki Son gecemız.  Hep yeni yerler görmek isteyen gönlüm burada bocaliyor. Zira hem dinleniyor hem besleniyor ruhum. Gitmek çok zor şimdi. Ardında bırakmak nazik esnafı, zeytin ağaçlarını, kargacik burgacik daracık yolları, balık lokantalarini, süslü duvarları, binbir çeşit otlu zeytinyaglilarini, her gördüğünde gülümseyerek selam veren sokakta oturan amcayi, ağır ağır akan zamanı. ..
Bu asla bir Elveda değil cunda..

Pazartesi, Ağustos 31, 2015

#7

Evveeet bir yaratıkla karşı karşıyayız.



      
Hangi çocuk bamya ve enginari aynı tabakta ister bilemedik. Tabi zevkten dört köşe olmadık desek yalan olur. 
Suyun soğukluğuna değinmek isterdim ama konusu bile soluğumu kesiyor. Öpücükler..

Pazar, Ağustos 30, 2015

#6

 Ayh sayın izleyici. Çok mesudum biliyor musun? Her duvarı, kaldırım taşı, kenarda boyvermis çiçeği... sanki hepsi canlı, dili olsa konuşacak ve mutlu masallar anlatacak..


#5

Merhabalar sayın izleyici. Otelimizin arka bahçesinde ferah ferah

otururken haber hazırlamak da pek güzelmiş. Bu tatlı butik otel ziya bey konağı olup 2 yılın üstüne yeniden tercih ettiğimiz bir yer olup mis gibi sabun kokan tertemiz taş bir binadir. Ben ki bu kadar farklılık severim, aynı odayı istedim, inanılmaz.  Şimdilik yayına ara verelim, tekrar görüşmek üzere...

#4

Ve flaş haber      
Böyle sürprize şapka çıkarıyor, zil takip oynuyor, agzimizi kulaklarımiza yapıştırıyoruz. yeni gelişmelerle yine karşınızda olucaz

Yine düştük yollara #3

Yeniden Merhaba.  Hiç unutamadiginiz yerler, yemekler vardir değil mi? İşte biz de AYNA'da bulduk kendimizi.

 Buraya her geldiğimizde ege'ye taşınmaya karar veriyorsak bir sebebi vardır herhalde. 
  

Yine düştük yollara #2


Bir son dakika haberi ile karsinizdayiz. Denizi gördük sayın seyirciler, ağlamak istiyorum. Gelişmelerle yine karşınızda olucaz, gözünüz bizde olsun...

Yine düştük yollara #1


Evet sayın izleyiciler, canlı  canlı yayınlanacak yolculugumuzun ilk yayınından sizlere sesleniyorum. Karşımizda dolunay arkamizda güneşle çıktık yola.arka koltukta ikiz yatak hizmeti sunduğumuz Kraliçe nihayet uyandi. Hava harika, yollar sakin. Tekirdağ'da kahvaltimizi yapıp
şiş karinla yola devam. Şimdilik aktaracaklarim bu kadar. Bir sonraki bağlantıya kadar mutlu kalın. ..

Salı, Temmuz 28, 2015

Ayhhh
çarşaf gibi denir ya, en kırışmamışından, cam gibi dibi görünen, masssmavi mis gibi Karadeniz kıyısında yatarak bildiriyorum.  Çok mesudum canlarim çoook.  Kuzuma tadesime canıma kavuştum.  Hani merak eden falan olur da ondan yazıyorum, 3 hafta yokum. Yani aslında olabildiğince varım :) deniz beni bekler, see you

Perşembe, Temmuz 09, 2015

fark eder mi?

Bunlar genç çocuklar. Birisi sürükler, bunlar da arkasından gidebilir. Hem Koreli ile Çinliyi ayırt edecek özellik nedir? Çekik göz... Baktı ki ikisi de çekik göz... Fark eder mi efendim?

farketmez tabi, boş beyin olunca ne fark eder ki?
şiddet sevdalısı tiksinç cahil güruh! dünyada zulümler, işkenceler yeni başlamadı. keşke din, dil, ırk ayırmadan hepsine duyarlı olsaydın da, biz de yaptığın protestoya midemiz bulanarak bakmasaydık. 


heyyy gibi barış abi, keşke öğrenebilselerdi..

-hemşerim esas memleket nire?
-dedim ya yahu, bu dünya bizim memleket!

Çarşamba, Temmuz 08, 2015

Mission Impossible


Lindsey





hergün mütemadiyen bakmazsan;



1. Kategori - 272.50 TL
2. Kategori - 220.00 TL
3. Kategori - 165.00 TL
4. Kategori - 112.00 TL
5. Kategori - 56.00 TL (Tükendi)
 
böyle tükenirsin! offf yaaaa

Perşembe, Haziran 25, 2015

blackvillage :)


evet çok şaşkınım ve de utanıyorum. 97'den beri istanbul'da yaşayan biri olarak karaköy'ü kafamda tatlı yemeye gidilen ve sahilde oturulan bir yer olarak etiketlemişim, yuh bana. çok ayıpladım kendimi yaa, hiç yakışmadı hiç. 

büyülendim desem abartmış olmam, yaşayan ve yaşatan bir yer. sokakları saatlerce gezebilirim, her baktığın yerde ayrı bir güzellik. duvarlarda graffitiler, pervazlarda rengarenk çiçekler, tepende asma yaprakları, bir sürü eski ve güzel yapı. yeme içme yerlerinin hiçbiri sıradan değil öncelikle, hem mekan hem menü anlamında. yeni tatlar keşfetmek için de birebir. pim'de yediğim rocher, pan'daki portakallı irmik helvası, dem'de içtiğim milky oolong çayı farklı tatlardı ve cidden bayıldım. mekanların dekorlarına salyalarım akarak baktığım doğrudur. kem gözlü şevket gibi keşke benim olsaydıııı diye diye gezdiğim de. 

ve tasarımlar, tasarımlar, tasarımlar...
almasan da bakmaktan keyif alırsın, gözlerin doyar ya hani. ben tüm dükkanlara girdim, baktım, gördüm, bayıldım, imrendim, baktım, seyrettim, istedim, delirdim! çünkü hepsi de çoook pahalıydı. 

büyüyünce çok param olucak veeee
ve ben onları yine de almıycam, salak mıyım ben yaa :)









kankisiii seni özledimmm

Çarşamba, Haziran 24, 2015

sesine sağlık hatun



edit; sözler beni benden aldı

Gidiyorum…

Vücudunun kokusunu, dudaklarinin tadini unutmak istiyorum
Bir kez olsun mutlu bir hayat yasamak istiyorum
Bu sebeple, gidiyorumm..
Tesekkur ederim, tüm bana soylediklerin icin..
Tesekkur ederim, beni sevmis oldugun icin..
Ama kendimi kandirmayi birakiyorum
Seni unutamiyorum…
Bak bana…
Ruhum kaniyor…
Denizlerin sırtındaki kamburda konaklıyor,
Kendi çığlıklarıyla sağır olan sesimin martıları
Adın, şiir’im.
Sakla beni içinde, hep..


evet sürtmekten yazamadığım doğrudur. belki ne oldum delisi de olmuş olabilirim. kınamayınız rica ederim. zira buldumcuk oldum cidden, her genç kızın başına gelir böyle şeyler :p

yo yooo, nasıl burnumda tüttüğünden, kokusunu özlediğimden, göğsümün özlemden sızladığından bahsetmiycem. kocaman bir kız olduğundan ve dilinin pabuç kadar olduğundan, babannesinin ona dediğim dedikliğinden ötürü obama adını koyduğundan ve bundan ne kadar şikayet etsem de içten içe buna bayıldığımdan bahsedebilirim ama. 
2. sınıf bitti yaa inanılmazzz..





ve bu zillilere pijama partisi yaptığımdan bahsetmiştim değil mi? 
ve yaptıkları resmi burada yayınlamaktan onur duyarım, pipi gücüüüü..

ahhahhah herşey zamanı gelince oluyor değil mi, sen n'aparsan yap. şimdi çok eğleniyorum da, ya sonrası..

bugün bunu çok sevdim..


Cuma, Haziran 12, 2015

bu kadar soysuz, bu kadar şerefsiz aynı yere nasıl toplanır zihnim almıyor. herkesin sıkıntılı olduğu bir durum için biriyle tartışıyorum ve kimsede gık yok! bana dokunmayan yılan bin yaşasın!

deliricem yaa, nefes alamıyorum..
   Evet yine yol göründü kuzuma. haftalardır gün saydığı, hevesle beklediği ünye'ye yarın, sabah uçağıyla kavuşacak. deniz, güneş, arkadaşlar, gece yarısına dek sokak, sınırsız dondurma ve abur cubur ve daha bir sürü şey. kural yok, saat yok, şımarıklık zirve..

   Sonunda bir enkaz devralacağımı bilsem de geçmişe dönüp baktığında bu tatilleri nasıl mutlulukla hatırlayacağını bilmek yetiyor.

   O gidince başbaşa kalıyoruz, yalnız kalmayı o kadar özlüyor ki insan.ikimize de çok iyi geliyor. istediğimiz gibi geziyor, canımız ne isterse onu yapıyoruz. özgürüz ya, ceylen ertem'e bilet aldım, oh lalala. ne de olsa o çok mutlu o yüzden de üzülmüyoruz hiç, zaten bir süre sonra ben de gidiyorum..

   Soranlara cevabım budur okuyucu. ama seni kandıramam. bu hafta göğsümde birkaç ton ağırlık var. biliyorsun nedenini. gitmeden özledim ben kuzumu.



Çarşamba, Haziran 10, 2015

Ceyl'an Ertem & Can Güngör - Ah Bu Şarkıların Gözü Kör Olsun





ortaokuldaydım. yılsonu etkinliğinde söylemiştim. o zamanlar sanat müziği pek bir revaçtaydı. çok utanmıştım. bugün bu halini dinleyince çok bi geriye gittim yaa. ama aramızda kalsın, bu hali çokkk güzel olmuş..

Cuma, Haziran 05, 2015

vallahi ben çok heyecanlandım. birileri benim yerime gidip keyifli araştırmalar yapacak, ben de güzel dediklerine koşarak gidip kitabımı okuycam, keyfini çıkarıcaaam, yup yup :))

                                                 www.okursevermekan.com/
yarın temizliğe yardıma gelin be!

Jackie Chan Good Night animated GIF


bu akşam pijama partisi vaaaar...

Çarşamba, Haziran 03, 2015

dünyanın en güzel sesinden, en güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey


BULUT MU OLSAM


Denizin üstünde ala bulut
yüzünde gümüş gemi
içinde sarı balık
dibinde mavi yosun
kıyıda bir çıplak adam
durmuş düşünür.

Bulut mu olsam,
gemi mi yoksa?
Balık mı olsam,
yosun mu yoksa? ..
Ne o, ne o, ne o.
Deniz olunmalı, oğlum,
bulutuyla, gemisiyle, balığıyla, yosunuyla.

Nazım Hikmet

Perşembe, Mayıs 28, 2015

    katılamayanlar mazeretlerini bildirecek, liste istiyorum! bakışlarımdan rahatsız olmuş olacak ki; ben değil be müdür bey istedi dedi sekreter. hani ayak parmaklarından saç diplerine kadar ürperip gerilir, kafandan ateş çıkar, kendinden geçersin ya, işte ben ondan oldum. bir anda kendimi kaybettim. kaybetmemeye gayret ettim mi, hayır! zira sabrın sonunun selamet olmadığını burada deneyimlemiştim. bardak çoktan taşmış, ortalık sele gitmişti. "nefret ediyorum lan bu düzenden, yalakalardan, hepinizden" diye bağırdım, "size ne mazeretimden, zorla mı katılıcam! üç maymunu oynamaktan sıkıldım artık, ömrümü yediniz be! istifa ediyorum lan, alın şirketinizi başınıza çalın! hepinizin ecdadını, sinek larvaları, cahil pislikler. tazminatımı da seve seve vericeksiniz, vicdanlı insanlara dağıtıcam!" dedim ve çantamı alıp çıktım.kuş gibi hafiflemek buydu demek, dimdik yürüyüp çıktım binadan. kapıdan çıkarken taraftarlarıma üçlü çektirirken keyfim katmerlendi. arabama atladım ve..

    ağzım kulaklarımda ekrana bakarken buldum kendimi sonra..

Çarşamba, Mayıs 27, 2015

ah edi





    ahh edi, bilmediğin şeyler var be dostum. raptiye koleksiyonumu kaybetmedim belki ama onurumu kaybetmemi istiyorlar. bugünlerde "yok artık!" diye bağırmaktan faranjit olabilirim. şaşkınlıktan fırtlayan gözlerim kurbağa gözü gibi kalabilir. hala şaşıran bir bünyem olması da düşündürücü aslında, demek ki bağışıklık sistemim çalışmıyor. ya da sürekli düşünmekten beyin kanseri mi olurum acaba başımıza gelecekleri. endişe elmayı içerden yiyip bitiren kurt gibi çürütür mü beni de ne dersin?



    boşver be dostum. senin de dediğin gibi; " en sevdiğim gömleğimi  rüzgar alıp uçurmadı " ya, mutsuz olmam için bir sebep yok!

Pazartesi, Mayıs 25, 2015

kuzguncuk aşkı

evet çıldırmışım ben. tamam kabul karnım ağrırken çılgın trafikte beylikdüzü'nden arabayla eminönü'ne gidip en az 20 dakika park yeri beklemiş, oradan motorla üsküdar'a geçmiş olabilirim. martılara kuzumla simit yedirmiş, yetmemiş kuzguncuk'a gidip tüm günümü orada geçirmiş de..





 


kıyıda oturduk bolca, sokakları gezdik ardından. tatlı gamze'nin enfes lebosi çikolatalarını yedik. ve o kaldırımdaki masada ne kadar oturduk bilmiyorum. zerre sıkılmadan, sakin sokakta, sıcacık tebessümle. hep diyorum, burada oturanlar cidden farklı. sanki hayat başka yaşanıyor, zaman farklı akıyor gibi. kendimi nasıl kaptırıyorsam speedy gonzales fatoş kaybolup içimdeki garfield hortluyor.gelmesinden ziyadesiyle mutluyum. zira bendekinin biraz polyanna yutmuş bir kedi olduğu doğrudur. 
böreklerimizi alıp 2 kuzumla tekrar sahile indik. hadi biz kocamanız oturmaktan zevk aldık da, sen kuzi, sen nasıl bir kızsın böyle ya. orada olmaktan öyle mutlu oldun ki! 
o güzel kafandan neler geçiyordu acaba öyle uzaklara dalarken..


Çarşamba, Mayıs 20, 2015

evreka!

yüzyıllardır giydiğim, pantolondan kısa kapriden uzun pantolonumu giyince, şirkette yaygın ayak bileği fetişisti olduğunu keşfetmenin dayanılmaz gururu içindeyim! yaşasın hayvan deneyleri!