Salı, Temmuz 24, 2007

doktora gittik...

günaydın bebeğim. çok şükür herşey yolunda. cuma günü doktorumuza gittik. biliyorsun, çünkü doktora tekme attın. karateci kızım benim. ben geçen aydan beri 1,5 kilo almışım, gayet iyi yani. ama sen geçen gittiğimizde 900 gr civarındayken, şimdi 1300 gr olmuşsun. şişko mu olucan kız. herşey iyi görünnüyordu da yine yüzünü göstermemek için elini kapattın. sen bunu hep yapıyorsun edepsiz kızım benim, teyzen gibi huysuz olucağını söylemiştim. doktora kordonu sordum ve baktık ki açılmış. rahat bir nefes aldım. tam ters durduğunu söyleyecektim ki artık döndüğünü söyledi. çok şaşırdım. herşey hazır galiba. aslında çok az bir zaman kaldı ama bana pek geçmiyor. çok şükür ki midemde falan problem yok. belim ve kalçam haricinde sorunum yok ama onun ne kadar rahatsızlık verici birşey olduğunu her fırsatta anlatmama gerek yok herhalde. neyse canımın içi katlanıcaz artık...
cuma akşamı egehan'ın doğumgününe gittik. çok büyümüş eşek kafalı, adam olmuş. güzel hazırlıklar yapmıştı annesi. çok tatlı mavi bir şort ve tişört aldım ona. iki araba döndük aşkımla. cumartesi günü dolap siparişini verdim, inşallah istediğim gibi olur. sana çoook güzel bir oda yapmak istiyorum biliyorsun. akşam babacıkla kuğuluya gidip tavla oynadık, tost yedik. son anda yendi beni mikrop.
pazar günü seçim günüydü. 9 civarı kalkıp oyumuzu kullandık, sonra yola koyulduk. fatih pidecisine. kıymalı pideleri midemşze indirip doğru ortaköy'e. seçim günü olduğu için heryer bomboş, trafik yok, etraf sessiz. beltaş'ta oturduk, gazetelerimizi okuduk, sohbet ettik. ne huzurlu bir gün. bebeğe doğru gittik. sonra da evimize. yattık yuvarlandık. pazar günü evde mayışmak ne güzel birşey. bu arada puzzle yapmak için mutfak masasıyla koltuğun yerini değiştirdik. yunuslu güzel bir puzzle olacak odanda kuzucuk. zor biteceğe benziyor, bakalım.