Salı, Ağustos 18, 2009
eteğini yerimmm
küçükken hep böyle bir tahta evimiz olsun isterdik tadeşimle. şimdi kızım istese onun da tahta evi olamaz maalesef. niyeeeee çünküüüüüüüüü 425 ytl
tümaaaayyy
dün büşra'ya kardeşini özlemişsindir dedim, yooo diye bir cevap aldım. şaşırdım.akşam aynı soruyu nilsu'ya sordum, aynı cevabı verdi. bunları ayrı duramaz zannediyordum ama ayrı kalmaya ihtiyaçları varmış belli ki. nilsu gayet hayatından memnun görünüyor.ben iki gün sonra anne diye mızıklanır sanmıştım ama beni yanılttı. demek ki kızlar büyümüüüşşşşşşşş
kitap kokusu...
eveeet, cumartesi istinye park'a gittik. nilsu hanımın isteği üzerine. zaten kuzu orayı çok seviyor. fun time'den zorla çıkardım, üstelik hiçbir şeye binmek istemediği halde. kedi köpek satan bir mağaza var, önünden ayrılmadı, camdan köpekleri öpmeye çalıştı eşek. vee tabi ki kuzu da annesi gibi kitapçılara bayılıyor. kabalcı bir çocuk köşesi yapmış, inkılap kitabevindeki kadar sistemli dizilmemiş kitaplar, bir karmaşa var ama yine de böyle bir köşe ayırıp, masayla tamamlamış olmaları güzel. kuzu çok ciddiyetle birer birer beğenip masaya getirdi, hepsini ayrı ayrı inceledi. epey bir vakit geçirdik her zaman olduğu gibi kitapçıda. çıkmak için çok dil dökmem gerekti. kitap bir tutku olmalı insanda, sayfaları çevirdikçe kokusu gelmeli burnuna. zaten o kokuyu alıyorsa insan okumadan duramaz bir daha. bizimki kokuyu aldı galiba...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)