Pazartesi, Aralık 22, 2014

Geldi, elleri kolları dopdolu. yavaşça aldım yüklerini. sevgi, özlem, mutluluk bolca, kolayca sığdırdım kalbime. anlamsızca direği sızladı burnumun, devam ettim; bir sürü hatıra getirmiş yanında, nereye koyucam bu kadarını bilemedim. güzellerini ayıkladım, gerisini bir kutuya doldurdum, üzerini sıkı sıkı bantladım, kaldırdım en kuytuya. sızlamam artmaya başladı, umursamadım, devam ettim. muhabbet getirmiş, serpti evin her yanına gül yüzüyle. sıcak yemekler, buğulu camlar getirmiş. gün gün açıcam dedi paketleri, hepsini açma. tamam dedim, her gün koklarım, daha iyi. koklarım da burnuma ne oldu böyle dedim, dayanamıyorum. al dedi, huzur getirmiş, aldım bağrıma bastım, çok az kalmış bende meğer anladım.ellerine baktım, bir tuhaflık vardı. hepsi çok fazla ama eksikti. matematiğim iyidir ama çözemedim. gözlerine baktım. çözme dedi, kimse çözemez. bir eksikle yanındayım, olmaz mı?
annem geldi :))

Perşembe, Aralık 18, 2014

bir elimde gökyüzü var..

dank!

- bir sonraki oyun nesine? dedi.
- nasıl yani dedim, oyunlar artık birşeyine mi oynanıyor?
- yenilen kahve ısmarlasın, seninle tanışmayı çok isterim, dedi!
- oha dedim, kart zampara asfadfsfdfsfsdf!

insanoğlu ne günlere kalmış ey okuyucu. adam 50 yaşında, adropoz başına vurmuş! yahu sana sinyal verecek en ufak kelime yazmamışım hadsiz! aksine kocamı çocuğumu gözüne gözüne sokarak her yeri karanlığa boğmuşum. ha şimdi okurken aklından, niye tanımadığın insanlarla yazışıyorsun ki, haketmişsin diye geçen insan kılıklı. sen evet sen, bu sinirle sana da saydırmadan kaybol gözümün önünden, senden de tiksindim şimdi. insanlık öldü de benim haberim mi yok lan.

kadın olan her yerde taciz var arkadaş! yaşın, başın, eşin, tipin hiçbir önemi yok hem de. önemli olan cinsiyetin. kadınsan çok konuşma, gülme, ağır ol, kahkaha yok! kafanı eğ, giyimine kuşamına dikkat et! zira karşındaki öküz gözüne toz kaçsa sinyal sayar, etrafındaki insan kılıklılar da dişi köpeğin kuyruğu muhabbetine girip asabını bozar, katil olursun yeminle!



Salı, Aralık 09, 2014

sçs


hey dostum! biliyorsun hayat hep de yamuk yapmıyor. seni bana amorti verdiğini sandı ama bir yanlışlık yapmış, ikramiye büyük çıktı!  bu doğumgünü yazısında sana bilmediğin şeyler yazamam üzgünüm, bildiğin şeyleri tekrar tekrar yazıcam ve sen de okuyacaksın! (bir kötü kadın kahkahası atarken ben) 
biliyorsun;
seninle aynı dili susmayı, kitaplardan konuşmayı, tavsiyeler vermeyi, bir şarkı dinlerken gönderip sana da dinletmeyi, film eleştirmeyi, saçmasapan yorumlarımızı, milleti çekiştirmeyi, gmail sayfamın hep açık olmasını seviyorum.birlikte kahrolmayı, en dipteyken beni anlamanı, salak coşkularımı salaklıkla karşılamanı, bazen kimseyi beğenmemeni, hiçbir kalıba sokmadan beni olduğum gibi kabullenmeni, karşında olmadığım gibi biri davranmak zorunda kalmamamı ve bu paragrafı yazabileceğim biri olmanı seviyorum
iyi ki doğdun dostum mou..

ya ben bu sabah var ya..

Pazartesi, Aralık 08, 2014

o günlerden biri olmalı..


sana bayıldığımı söylemiş miydim lucycik :))
sesini alıp gün doğumuyla uzaklara gidesim var. yanına gitarı almayı unutma ama içimi coşturuyor. mızıkasız da olmaz haa, çok derinden etkiledi kendisi beni. demem o ki seninle çok uzun yol gidesim var lucy, kimselere haber vermeden. kafa nereye biz oraya ha ne dersin? kız bırak uzun yolu, kulağımda senle istiklalde gezsem yeterdi şimdi..

O-oh-oh-oh-oh, O-oh-oh-oh-oh,
Must be one of those days

dışarı çıkar beni ey sevgili! bak yukarıda imalarda bulundum ama anlamazdan gelme ihtimaline karşı garantiye alıyorum. gezip tozmak isteyen bir hatun var burada, içi kıpraşan. hey, bu yaşlarımı çok ararsın sonra haa..

Perşembe, Aralık 04, 2014

   korkarım bugün kurtuluş yok. hangi renk hapı yutsam dakikalar slow motion yapacak. okuduklarımsa bir çırpıda bitecek. ironiyi görebildin mi blog. göremediysen de he de, gönlüm olsun. 
   inişlerden çok sıkıldığımı söylemiş miydim? artık çıkış bile istemiyorum aslında. rakım sabit kalsa kafi. zira oksijenin azı ciğerimi çok yakıyor, nefes alamıyorum. çok olunca da kafa yapıyor be. artık onu da pek görmüyorum ya neyse ne. nereye gitti bu allahın cezası polly yine! lazımken kaybolur hep. ona da yazık, kolay değilim ki ben. mesaisi çoook uzun ve yorucu. maaşına zam, altına araba versem, yol-yemek benden. ha, ne dersin polly? hep yanımda kalsan?