Çarşamba, Mayıs 12, 2010

maymuncuk

koltukta oturan aydoş'un arkasına geçip, omzuna çıkçık diye jeton atarak,
-hadi cicanne, sallansana!
diyerek ona jetonlu araba muamelesi yapan kuzuya ne demeli, gülmeli!
...............
aynı gün kadıncağız süpürgeyi kilerden çıkarınca, kaptığı gibi yerine geri koyan kuzu,
-yaa, süpürme evi! ben dağınık seviyorum!
diyerek, babasının hayat görüşünü örnek aldığını kanıtladı!!!

yaşamak ne güzel şey!!!


kuzunun cümlesi herşeyi anlatıyor sanırım;
-burada oynamak çok keyifli! buraya yine gelebilir miyiz?

ah kuzucuk, sanıyor musun sadece sen mutlu oldun.












tabi ki gün devam etti. biz yine bir enne organizasyonunda sevdiklerimizle birlikteydik. bu kez mum üflerken kuzu hanım yok! niye! çünkü hanımefendi cool takılmayı tercih etti ve kendi kafasından birini bularak -ki bu kayra bey oluyor- hamurla kendi pastalarını yaptılar. iyi ki doğdun cigi! sarılık olmuştun da biz seni ziyarete gelmiştik, hatırlıyor musun? annen de -ömrümde gördüğüm en rahat kadın- fırsat bu fırsat hastanede yatmış kitap okuyordu. daha dün gibi!

bol bol çocukluğumuzu konuştuk, şimdikilerin ne kadar şanssız olduğundan. eskilere dönünce neler geldi hepimizin aklına, çok güldük. ohh ne güzel gündü! hayat güzeldir...


günüm kutlandı

bu ve bunun gibi güzelim yollardan geçerek gittik, kendimizi eski türk filmlerindeymiş gibi hissederek. pazar günümüz böylesine güzel başladı ve...

vasat bir kahvaltı sonrası, şaşırtacak derecede güzel manzaralarla karşılaştık
hiç görmediğimiz hayvanlarla karşılaştık
örneğin altın sülün!
bol bol yeşil, bol bol temiz hava
-anne bu kaplumbağa tosbikten çok büyükmüş!
bu arada öğrendim ki, kuzum tüm hayvanların yavrusunu seviyormuş!
bu fotoğrafları keşke BURCU sen çekseydin, eminim çok daha güzel olurlardı
ve yine ilk kez gördüğüm bir şey; beyaz tavuskuşu. gelin gibi...
kafamızı nereye çevirsek bayıldık
bu gezinti benim anneler günü hediyem. kuzum sabah 07:30'da üstüme yatıp, anneler günümü kutladı ve kocaman bir öpücük de verdi bana. sonra da nereden duyduysa,
-ben olduğum için senin anneler günün var, ben doğmasam olmazdı!
maymun işte!
biz polononezköy'deydik. bunca yıldır gitmediğimize biz yandık, siz yanmayın!