Perşembe, Mayıs 24, 2018

   ve ilklerden biri daha..
   çok yandı canı, öyle içli ağladı ki.. ciğerim delindi halini görünce, sarılıp içime sokmak ve herşeyi unutturmak istedim.. ağzı gülse de birşeylere, gözleri gülmedi hiç.. başka şey konuşurken bile aklında hep aynı mevzu..böyle birşey nasıl olabilir, kabul edemedi.. ya yarın ne olacaktı, ona nasıl bakacaklardı..
   yahu altı üstü son sınavda okul birincisi olamadı, ama sorsan dünyanın sonu. e tabi henüz aşk acısı yaşamadı..

Pazartesi, Mayıs 21, 2018

görmemişin kızı olmuş..

   ya harbiden de anlat anlat ne kızmış be, pehh!!!  ne de olsa benim eserim :)))
ama nasıl anlatmayayım. kim cumartesi sabahı kalkıp da müzeye gidelim mi anne bugün, sakıp sabancı'da ne var acaba bakalım mı der ya, hadi söyle kim der! manyak ve de çatlak olan benim kuzim der. peki dedim, gel arkeoloji müzesine gidelim. ve sabahın dokuzunda yollara düştük. gülhane'nin alt tarafına park ettik arabayı -ki iyi ki öyle yapmışız- huzurun içinde başladı gezimiz. kuş sesleri içinde yürüdük, o nasıl güzel bir hava. şehrin içinde cennet ve en önemlisi kimsecikler yok. misss gibi müzemize geldik. ve saatlerce gezdik. hem de ne mutlulukla. bu yıl sosyalde gördükleri konularla birleşince daha da sevdi. her birini tek tek inceledi. kadeş antlaşmasını görünce tipi görmek lazımdı. hammurabi yasası, çarpım tablosu hepsine hayran olduk. neredeyse 20 sene olmuş ben gideli dile kolay hiçbirşeyi hatırlamıyormuşum.
   tabi ki müzede neler gördüğümüzü bir bir anlatacak değilim, gidip gezin işiniz ne! az miktarda foto çektik, bakıp okumaktan aklımıza gelmedi doğrusu öyle dolu dolu müze. ve müzenin bahçesi de çok çok güzeldi söylemek isterim.










 ahhahhh, işte burada çok güldüm. her gördüğü rölyefte erkek uzanmış rahatına bakıyor, ona hizmet edenler etrafında, kolunun altında ya da yamacında bir hatun olunca dayanamadı bizimki "oh ya, hayat erkeklere güzel, bu ne böyle"
 burada da tırnak detayının bile olması kendisini çok şaşırttı, belgelemek istedim.

 frigleri gezmeye başlarken umarım fibula görürüz dedi heyecanla. o ne ki dedim;
"görürsen görürsün, görmezsen anlatırım"
zınk!!!

  bunlar tabi ki asa, siz anlamadınız mı? potter o zaman da vardı :P

   oradan istiklal'e çevirdik rotamızı. önce fıccın, ardından mandabatmaz ve oradan da..
tanıştırayım; oh la la beatrice. kendileri bayıldılar.. 
 jadore chocolatier, minicik bir dükkan, bendeniz de cheesecakeli dondurma yedim enfesti.
 ve tabi ki pasajlar gezildi ve harry potter tişörtüyle kapanış yapıldı.
bu da bu sabahtan, tipe bak yaaaaaaaaaaaaaa

Cuma, Mayıs 11, 2018

yerler

   annenin güzeli, mutluluk kaynağım, sen nasıl bir tiplemesin ya..
   fen bilgisi proje ödevini laptop kucağında, yanında ne defter ne kitap, ne google,  sadece kafandaki bilgilerle yaptığına hayretler içinde şahit oldum. özgüvenin tam ona şüphe yok ama sanki bunda ödevi hazırlamanın kendi bilgilerinle yapılması gereken birşey olduğunu düşündün gibi, bilemiyorum. öğretmeninle konuştuğumda kıçım marsa kadar çıktı. sadece senin ödevini kaydettiğini ve kendisinin kullanacağını, bilgi olarak çok öz, sunum ve görsellik olarak harika bulduğunu, çok çok beğendiğini söyledi. insanın bunları duyması ne kadar da şahane.
   harry potter tamgaz devam..şimdi de ingilizce okumak istiyor seriyi, "-harry potter okumaya doyamıyorum anne!" yerler.. tabi anası durur mu, aldı hemen ennn güzelinden;
 harry potter gryffindor edition ile ilgili görsel sonucu
bayıldı köfte! akşam çok mutluyum diyerek koşması yok mu evde, ciğerim..