Çarşamba, Kasım 19, 2014

bugünün diğer günlerden farkı yok benim için biliyor musun? zira bir yıldır her gün etrafımda kara delikler. o kadar çoklar ki illaki birine düşüveriyorum, kafaüstü. içerisi çok karanlık, yolumu hiç bulamıyorum. sesleniyorum, kahkahası kulaklarımda, içimin acısına dayanamayıp kulaklarımı tıkıyorum, yürüyorum.bir koku alıyorum, izini sürüyorum, buluyorum, özlemmiş. öyle yoğun ki nefes alamıyorum. fotoğraflar beliriyor etrafımda, bakamıyorum.kafamı nereye çevirsem yenisi beliriyor. gülümseyen bir tanesine bakıyorum, gözlerim doluyor. burnun direği diye birşey gerçekten varmış ya, ben bu yıl öğrendim. sızlaması da bir tuhaf. fotoğraflar yok oluyor ortadan. korkup kaçmaya başlıyorum. bir çıkış aramaya öyle kaptırmışım ki, duruyorum ve neden buradayım diyorum. ilk kez duymuşum gibi yaşıyorum acımı, gözyaşlarımı içime akıtarak. hüzünle kundaklamışlar beni. elimi ayağımı zar zor çıkarıyorum. aydınlık bir duvar var ve duvarda basamaklar. usulca yaklaşıp bakıyorum, basamaklar tanıdık, basamaklar anılarım. onlara sımsıkı tutunup çıkıyorum.

delikler hiç bitmiyor ama sen gün geçtikçe daha az düşüyorsun. öğreniyorsun üzerinden atlamayı. ya da düşsen de basamakların olduğunu biliyorsun. bu onu sevindirirdi, güçlü olman, üstesinden gelmen.

bu son paragraf var ya külli hayal. her yer kara delik dolu, biliyor musun?..