Perşembe, Aralık 27, 2012

gımeil

elinde bir kağıt, üzerinde aynen şu yazı;
euyar@gmeilnoktakom
-kuzi bu ne?
-hani senin gımeilin var ya, ben de ondan istiyorum!
aldık hanıma bir gımeil hesabı, her akşam başında, e-posta gelmiş mi diye merakta, sevdiklerine mesaj yazmakta...

Salı, Aralık 18, 2012

ukala...

-yarın kitap günü kuş, hangisini götüreceksin?
-hımm yunuslarla ilgili olanı. umarım kızlar yine saçmasapan şeyler getir
mezler!
-neymiş onlar?
-off prensesli kitaplar
-sen nasıl kitaplar seviyorsun :)
-bilgi veren kitapları
-iyi de hikaye kitapların da var
-ama prensesli değiller, tek prensesli kitabım rapunzel ve o cok güzel..
her konuda da yorum yapma be yaww

Salı, Kasım 20, 2012

gezente..


















okulca dolmabahçe sarayına gittiler birkaç hafta önce. çok beğenmiş, anlata anlata bitiremedi. birşey kafasını kurcalamış soruverdi;
-anne, bahçede aslan heykeli vardı, çimenlerin ortasında
-eee
-bir de tabelalar vardı
-peki
-aslan heykelinde lütfen dokunmayınız yazıyordu, çimenlerde de lütfen çimenlere basmayınız
-ee kuzi?
-iyi de çimenlere basmadan aslan heykeline dokunamayız ki zaten, saçma değil mi?

şimdi de yerebatan diye tutturdu, en kısa zamanda...






Cumartesi, Kasım 17, 2012

istanbul kitap fuarı

 
uzuuuun bir aradan sonra yeniden karşındayım bloğummm. allah başka dert vermesin, olur böyle ara vermeler, isteksizlikler, tembellikler. ilham saklambaç oynarken hele
.hemen konuya gireyim, bugün açıldığı gibi 11'de tüyap'ta aldık soluğu. akşamdan konuşmuştuk kuzuyla, çok heyecanlıydık. erkenden gidersek çok kalabalığa da yakalanmayız dedim ama hiç de düşündüğüm gibi olmadı. ilgi büyük, fuar gayet kalabalıktı. olsun, güle eğlene girdik biz. önce behiç ak'la karşılaştık yine. geçen seferden de hatırladı kuzum, yeni kitabını -geçmişe tırmanan merdiven- imzaladı bizim için. uyurgezer fil ve yüksek tansiyonlu çınar ağacı'ndan bahsettik, kuzunun onları nasıl severek okuduğundan. oradan iş bankası yayınlarına geçtik. hayvanlar alemiyle ilgili şeyleri görünce dayanamadığından ilk bilim kütüphanem serisinden hayvanların dünyası kitabını, minik balık okyanus macerasını ve tabi es geçemeyeceğimiz ve sanırım alabileceğimiz başka macerası kalmayan sakar cadı vini  serisinden dinozoru aldık. yazarı korky paul 23 kasımda fuara gelecekmiş, belki de yine geliriz dedik ve oradan ayrıldık. bu sırada sayıklama başladı; national geographic kids nerede? 1,2,3, ayh baydı beni. sonunda bulduk, saldırdı. deniz kaplumbağaları ve yunuslar diye iki kitap da oradan patlattık. şuşunun üç tekeri çarptı gözüme, baktım red house kidz. oradan yemeğini arayan tırtıl, devekuşu dudu ve kapı komşumuz korsanları alırken bir de baktık şuşunun gerçek üç tekeri!
 
hemen fotoğrafımızı çektiler, sağolsunlar sanal alemden yayınladılar da aldık. gerçekten de çok güleryüzlü ve ilgiliydiler. bize şuşunun posterini verdiler ve kuziyi korsan yaptılar :)
hooop oradan tübitak yayınları; 100 bilimsel deney (ileride lazım olur) her zaman her istediğimiz olmaz (çok ama çok manidar) gökkuşağının tüm renkleri, ilk sayılar basit matematiğe giriş ve eğlenceli yaz kitaplarını topladık. şaka maka öyle çok kitabımız varmış ki her standın önünde o da var,bu da var derken bulduk kendimizi. bir kısmını da kitabevlerinde okuyup almamışız.
kırçiçeğini görünce son almadığımız bir elmer kalmıştı onu da aldık. uçan balık yayınlarını aramaya koyulduk. ara tara en son bulduk ve ayla çınaroğlu'na üç kuzucuk büyük şenlik gününü imzalattık. aytül akal "eylül kim yatsın büyük yatakta? " diye imzaladı büyük yatakta kim yatacak adlı kitabını.
yükümüzü sırtlanıp çıktık fuardan. e ben, ben ne olacaktım. kendime hiçbirşey bakmadan çıktım yahu. intikamım acı olacak, hafta içi duman edicem oralarııı
 
eve geldik, serdik hepsini incelemeye, bayıldı hanımefendi ağzı kulaklarında, halaaa...
 


 
yazmalıyım; dün akşam yatakta konuşuyoruz;
-ne kadar da ortak özelliğimiz var kuzi öyle değilmi?
-evet çok var.
-ne mesela?
-kitap :)
-başka?
-sinema :)
-eveet, başka?
-gezmek :)))

Salı, Ekim 02, 2012

mmm..

bir şarkıyla midemde kelebeklerin uçuştuğu günlerime mi döndüm ne! o halde çalsın tüm sevdiklerim kelebeklerime..

Cuma, Eylül 28, 2012

sonsuza dek

 yayınlayamadığım manzara, oh be rahatladım. o gün önce kitabevinde aldık soluğu. herkes beğendiği kitapları seçip incelemeye koyuldu. böyle anlarda mest oluyorum, bir köşede o bir köşede ben, içine 18'lik kız kaçmış zillinin. çarşambanın kitap günü olması önemli, bu hafta "ay-ay'ın kitabı"nı götürecek belli ama diğer haftalara hazırlık yapıyor sanırım. sonradan öğrendiğime göre de kitabı öğretmeni yine ona okutmuş ve bizimkinin totosu göklere çıkıp daha da inmemişti. neyse kuzuya 2 kitap 1 dergi, bana da 2 kitap alarak müdavimi olduğumuz florya'da aldık soluğu. misssler gibi havayı çektik içimize. aşağı inerken neler yaptığından konuştuk. fen-matematik dersleri varmış, deney yapmışlarmış, suya hava pompalamışlarmış, blablabla...ne öğrenmiş, Her yerde Hava varmış. peki suya hafif birşey bırakınca yüzüyormuş, taş atınca batıyormuş. o zaman gemiler ağır olduğu halde neden batmıyormuş? ece demiş ki, ne kadar çok şey biliyorsun (gökkuşağının renklerini sırasıyla sayabildiğinden) , sen bilim adamı olmalısııın!
dün elbise bakalım dedik, ekimde edacığın nişanı var, hanımın giymeye birşeyi yok. birkaç mağazaya girdik, her gittiğimiz yerde beğenmedim, süslü istiyorum, pullu olsun nidalarıyla beni çıldırttı. galiba dün de içine kokoş kaçmıştı. ama zaten beğenilecek hiç elbise yoktu bence de. neyse bir ara kolumdan tutup oyuncakçıya sürüklediğini farkettim beni. yaaa ben istemiyorum annecik diyerek girdim içeri, laflar çat çat;
-bak ben senin için (sanki bana elbise baktık) mağazalara girdim, sen de benim için buraya girmelisin. zaten girmezsen sonsuza dek seninle mağazalara girmem!
girelim diye yalvardığın günler de geleceeek, bekliyorum, nihahhahhah!!!

Salı, Eylül 25, 2012

mutluluk budur

sırt sırta, ellerimizde kitaplar, kayaların üzerinde, denizin kenarinda, gün batımında, su sesiyle, evgeny ile, huzurla ve bir türlü yayinlayamadigim manzarada :)

Pazartesi, Eylül 24, 2012

??

bu cümlenin  bir günde 3 kez karşıma çıkması nasıl bir mesajdır?
"Hayat sen başka şeyler planlarken başına gelenlerden ibarettir!”

Pazartesi, Eylül 17, 2012

yakışıklı pinokyo atölyesi


gitmek istemiyorum dedi tüm sabah. pinokyo sevmem ben, atölye falan istemiyorum! (yalan)
beğenmedim burayı, evimize gidelim. birazcık normalleşsin diye küçücük kanguruya 20 lira verdim, zillide değişen birşey yok. babası diğer yandan pazar pazar bu da nereden çıktı, evde dinlenseydik ya. karşıya mı geçicez şimdi, of pof. ama fatoş bu iki maymuna pabuç bırakır mı, aslaa!!!
 
 girdik içeri, gepettomuz deniz abi başladı neler yapacağımızı anlatmaya. baktım ilgilenmeye başladı hanım. zımparadan başladık işe. tüm parçaları güzelce düzgün ve kıymıksız hale getirdik önce. 


 sonra parçalar küçük çubuklarla birleşti.

 burnunu da çekiçle çakalım..
 tatatataaam, işte hazır. bu sıralarda öyle zevklendi ki başladı günah çıkarma.
-anne, iyi ki gelmişiz. ben gelmek istememiştim ama burası çoook eğlenceliymiş, çok sevdim, bayıldım.
aaahhh, göbeğim çatlamadan neredeydin!



















 ultra konsantre bir boyama faslı ve işte bizim yakışıklı!


 mest oldu eşek kafa. kapıda fotoğraf çekilirken bizi gören büyük eşek, pinokyomuzu görünce bayıldı, kuzunun sevincini de görünce iyi ki ayarlamışsın, ne güzel bir atölyeymiş, bla bla bla...

biz oyuncak müzesinde gerçekleştirdik atölyeyi ve orada sürekli devam ediyor. ayrıca kendi atölyesini de kurmuş gepetto, henüz ziyaret edemedik ama;  www.dediococukatolyeleri.com
çok eğlenceli, keyifle vakit geçirilen, eve de güzel bir oyuncakla döndüğümüz bu tatlı atölyeyi tavsiye ederiz efemm  :))


Pazartesi, Eylül 10, 2012

zor

mahvettin beni be çocuk. annecik ben ise gidiyorum sen okulunda cok eglen tamam mi deyince kafanı salladin. ama koyun gözlerin yaslandi, beni bırakma diye sessizce bagirdi. şimdi bogazımda kocaman bir yumruk. gözündeki yaşları ben akıtıyorum...

Pazar, Eylül 09, 2012

Hiç bana çekmemiş hiç

son zamanların favori gicikligi birbirine başkan demek. bunda ne var ki demeyelim, zira başkan gerizekalilarin baskani. evde başkan aşağı başkan yukarı herkes birbirini delirtme peşinde. bu akşam mutfağa giren babi kuzuyu yemek yerken görünce diyalog başlar ; _yemek mi yiyorsun başkan?
_evet
_iyi de başkanlar yemek yemez
_az önce sen yedin ya!

Salı, Eylül 04, 2012

tarkaaan

artık eminim, anası bunu doğururken üzerine nur yağmış. bu cuma biz sayesinde öldük, bittik, bayıldık, doyamadık!!

Pazartesi, Eylül 03, 2012

utanmazlar..

ah bu deli kadının  başına gelenler.sabır diliyorum kendisine, zira katlanılacak şey değil. ben olsam çoktan ağzımı bozmuştum. elimden gelen sadece yazısına link vermek

Pazar, Ağustos 26, 2012

5'e az kalmış














boncuğum, kara dutum, fıstığım. sen ne ara bu kadar büyüdün? yine duygusala bağladım, doğumgünün yaklaşıyor ondan mı acep.
partinin ve pastanın planları da başladı tabi. pastada çimenlerin ortasında bir yuva, üzerinde 3 kelebek. etrafta çiçekler.kimler gelecek, neler yenecek.uzaklardan gelecekler yerlerini ayırtsın ve kuzumun doğumgünü için hazırlıklar başlasın!!!

Perşembe, Ağustos 23, 2012

ailesiz bayram olmazzz

ahhh bu sarıhan sülalesi, ne bela, ne zulüm bana... yine gülmekten ağrıdı çene kaslarım. bir türlü biraraya gelemeyen, gelince de ayrılamayan cinsleriz. ne vardı, hiç değilse aynı yakada otursaydık yaa. teyze iyi ki varsın, sayende şile'de de olsa buluştuk.
seni edepsiiiz, ben de özledi de sarıldı diye öldüm, telefonmuş sarılmanın sebebi. olsun, ben yine de bayıldım, listede bir basamak daha yükseldim, nihahhahhah
 bu kareden birilerinin konsere gidemeyecek olması da çoooook üzücü, değil mi pınaaaar
ayh korkarım ahlarından gidemeyeceğim, daha fazla uğraşmak yok tamam, tarkaaaaan
güne damgasını vuran hileli yumurta savaşı ve muhabbet kuşunun "ötmesi"ydi :))) 
ve tabi ki teyzemin hazırladığı enfes tatlar. yahu şu kadına bir zeynep çekmiş, gerisinde eser yok :))
 
kuzum, ablası geldi zaten havalarda, bir de gülse olunca yanında, ohhh. ayrılırken zavallım öyle üzüldü ki. "keşke onlar da gelseydi, gülse'den ayrılmak istemiyorum"
  
sevimli dahi fotoğrafçımız objektifi sürekli bize doğrulttu. ne yalan söyleyeyim, bayıldımmm...



                                      hiç iki eltiye benziyor muyuz? eltiiiim, nazara gelmeyelim :)))



bu maymun da günün bonusu, ben onu yeriiim..