Salı, Şubat 02, 2010

:) :) :)

ay napim anlatmam anlatmam lazım. tuvalette gördü kuzu beni. bir süredir kabizlık çektiği için herkesi öyle sanıyor.
-anne bak, böyle yap, ıııhhh
- :)
-seni atylıkayıncaya götürüceeem, trene götürüceeeeem
-?!? oooo :p:)))))) ve gülme krizi

-anne gülme bak, ben sinirleniyolum

gigi'nin doğumgünü








korkarım bu yazıyı enne'ce yazmalıyım. zira kendini deşifre etmeyi sevmeyen bir kişilik. enne'nin doğumgünü anlayışı şöyledir; gelebilen herkese haber verilir, akrabalar zaten bir doludur, eve sığıp sığılamayacağının bir önemi yoktur, önemli olan görüşmek, buluşmak, konuşmak, birlikte olmaktır. ve bu bizim gitmeyi ennn sevdiğimiz, her sene iple çekilen bir organizasyondur. yine kalabalık, yine çok sesli ve yine çok güzeldi. artık cigi devreye girdiğine göre bu organizasyon senede 2 olacak galiba. bu da bize yarar. senede bir de olsa gördüklerimizi senede 2 görürüz :p
kuzu doğumgününe çok büyük bir hevesle gitti. ama sanırım biraz hayal kırıklığıyla döndü. yaşı yaşına uygun birini bulamadı, 5 yaş grubu da pek aralarına alamdı normal olarak. onlar kocaman kızlar, küçük bir bebek değiller... yine de mutluyum dedi bana hep.orada tanıştığımız nalan teyzeyle kitap okudu. güzel bir gündü, güzel. akşam kuzuyu evde bırakıp bermuda şeytan üçgeni olarak atladık arabaya. bol yemeli, bol sohbetli bir akşam, herzamankinden. biz burayı, mekanı, havasını seviyoruz. kocam çikolatalı tartı yerken kendinden geçiyor. e biz de hep gidiyoruz işte....