Salı, Temmuz 31, 2012

evimin kadını, çocuğumun anası :)

 bunca zamandan sonra nasıl başlanacak bilmiyorum ama hadi bakalım. tatilden 15 gün sonra yine  ünye vardı tabiki. ama bu kez kısa, 9 gün. uçak biletlerini erken almadığımızdan ve biletler deliler gibi pahalandığından, hem de artık otobüsler eğlenceli olmuş oyunlar, televizyon varmış gibi duyumlar aldığımızdan uzuuuuun ve yorucu bu yolculuk bize nasip oldu. ama allahım, 17 satte gittik, olamaz böyle birşey. şansımıza bolu yolunda çalışma vardı. tabi ben bunca zamandır metrobüs çalışmasına alıştığım için bünyem rahatsız olmasın diye düşünülmüş. kuzu çok keyifliydi, tv izledi bolca oyun oynadı. sonra tam teşekküllü cevat kellenin getirdiği kocaman yastığa sereserpe yatarak mis gibi uyudu. bir sır vereyim, gece bir ara daldığımda kuzu yere düştü, sonra aynen uyumaya devam. sabah saatlerinde uyandığında tuvaletim geldi diye tutturunca ve VİP :))) otobüsümüzün nasılsa wc'si de var ohh dediğimde aman da aman, klozet leş, içine düşmüş bir menfez, bir yerlerde dursak dediğimde hiç oralı olmayan şoför, menfezi çıkardım abla girebilirsiniz diyen host, sırılsıklam klozet, iğrenen biz... tamamını kağıtla kaplasam da öyle tiksinmişiz ki ucuna oturmuş zilli, çişler hoooop eşofman, çorap, kilot. oyyyy. hepsini değiştir, uğraş dur. eve girmemizle kimseyi görmeden banyo. o gün yorgunlukla heba olurken diğer günleri de yağmur sağolsun, denizden mahrum geçirdik. 9 günde 1 gün mü girer insan denize. oysa geçen yıl 2 hafta denizden çıkmamıştık. şimdi de mükemmelmiş deniz, bizi beklemiş :(





 neyse ki sevdiklerimizle avunduk :) yine de gezdik tozduk. canlı müziklere gittik, tutup fırlattık, ezdik çiğnedik, mangalbaşı yaptık, kudurduk, dinlendik. dönüşü yine eşeklikle otobüsle yapıp bir kez daha ağzımızın payını aldık. yine bir sır vereyim, gece  daldığımda kuzu yine yere düştü, sonra aynen uyumaya devam :) 13 saat hiç kalkmadan otobüste oturma rekoru bende..

 dönünce 1 hafta da ev sefası yaptım. ohhh ne güzelmiş ya, evimin kadını, çocuğumun anası olmak.canım istedi temizlik yaptım, canım istedi yattım. sitenin havuzu da açılmış biz yokken, ohhh. kolumuzda çantamız, içinde havlular yazlık gibi sabah havuz, gel kahvaltı. evde biraz takılıp öğleden sonra bir daha. akşamüstü balkonda ferah ferah yemeğini hazırla, gelsin limonata, gitsin çikolatalı pasta. akşama beyimize hizmet, yemekler, tatlılar. sinema, gezme tozma. balkonda kuzuyla upwords, tabu, domino. en mükemmeli evde annesiyle kalmanın huzuru dolu çocuk gibisi yok.velhasıl, yenilendiğim, kendime geldiğim, gülümseyerek hatırladığım kocaman iki hafta...

böyle rahatsız bir çocuk olamaz, parkede kitap okunur mu?
-çok rahatım anne, sen karışma, ben istediğimi yaparım!