Çarşamba, Ağustos 24, 2011

bitti :(

uzuuuun, upuzun bir aradan sonra ciğerciye döndük. hem yeni yeni alışıyorum, hem sanki hiç gitmemiş gibiyim, tuhaf. denize, güneşe, uykuya eğlenceye, gülmeye, pideye, sevdiklerime doyup geldim demek isterdim ama maalesef doymadım. benim için yaz bitti demek içimi acıtıyor, denize giremeyeceğimi düşünmek çok üzücü. belki bir şeyler çıkar, son bir kavuşma, lütfeeen.
tatil en çok kuzuya tatildi. zaten herşey onun yüzündeki gülücük için değil mi? zilli, sabah 9 gece 11 mesai yaptı, hiç boşu yoktu. deniz, kum, bahçe, arkadaşlar, park! daha ne olsun ki.  unutmadan yazmak gereken şeyler de var elbette, hemen yazalım;

denizde çişi gelen kuzuya, bu seferlik denize yapması gerektiğini (cıkcıkcık) şu an yapabileceğim başka birşey olmadığını söylediğimde, zavallım önce anlamaz şekilde baktı garip garip. sonra baktım kıyıya doğru koşmuş bikiniyi indiriyor. tamam gerek yok deyip biz kıkır kıkır gülerken, babası sordu kuzuya;
-babacık, çişin nereye gitti?
-sanırım buralardadır, denizin sifonu yoktu, çekemedim!!!

saçlarını okşayıp masal anlatırken kuzuya yatağında, içim doldu "sen de büyüyünce senin gibi çok tatlı, akıllı bir kızın olsun annecik" dedim sevgiyle. bizimki hüzünlendi;
-ama ben kiminle evlenicem?
-büyüyünce aşık olup evleniceksin annecik!
-ama ben kızımı karnıma nasıl koyucam?
- :))))

- anne keşke hep karnında olsaydım
-niye ki?
-sivrisinekler orada beni sokamazlardı!