Çarşamba, Haziran 11, 2014

ekonomi ve ben..

uzuuun zaman önce bize postalanan bir yazıcı vardı, evindeki fazlalıklardan sayemizde kurtulan biri tarafından. kartuşu boş(muş), kablosu da yok. o oda senin bu oda benim dolandı durdu bir süre. kuzi de nasıl hevesli, çıktı alıcaz, ne istersek, hah. önce kablodan başladım. geldik taktık bir hevesle, cd yok, yükledim internetten falan filan. en jantisinden bir pony resmi bulduk, bastık yazdır tuşuna. tabi ki elimizde patladı. çıktıdaki şey, ponyden başka herşeye benziyordu. bizimki komaya girdi tabi. neyse teselli, doldururuz kartuşu, bikbikbik.
 bizde herkes görevini tam zamanında yapar! bakınız aplikler 3 yılda, sifon 7 ayda yapıldı, klimanın motoru allaha emanet. (tavanı unutmadım ey sevgili). neyse uyumlu insanımdır, biraz zaman gerektirdi kartuşları yanıma almayı akıl etmem. alınca da bir süre çantamda gezdi tabi, sıkılmış zavallı. birkaç yer gezdik, hah sonunda bulduk dedik, marka tutmadı. adam canon kartuşu doldurmuyormuş. başka bir yere yönlendirdi bizi. oradaki demez mi, uzun süredir kullanmıyorsanız hiç zahmet edip doldurmayın, ayvayı yemiştir, gidin yenisini alın. teknolojiden anlamayan karı milleti etiketimi cilalayıp, hadi yaaa, iyi ki uyardınız didikten sonra adama, suratı asılan kuziyi yine teselli, alırız yeni kartuş, gıtgıtgıt...
yazlık  alışverişi yapmaya girmişken avm'ye bizimki saldırdı hemen, kartuş alalıııım. tamam, alalım. alalım da, kaç para bu kaç? ne, oha öhm..
bir adet kartuş 95TL ise ve bize iki adet gerekiyorsa, cüzdanımızdan ne kadar para çıkar?
çıkmaz anam çıkmaz. bakındım, buldum aldım! 129 TL'ye yeni yazıcı, fotokopi çekiyor, tarıyor, kartuşları dolu, yedek kartuş da hedaye. 
hepsi pony çıktısı alabilebilmek için :)))