Cuma, Temmuz 17, 2009

2. evimiz





tabi ki günselciğim bizi yemeğe almadan duramadı. o hasta haliyle. yine cümbür cemaat oradaydık. annenler yok kiminiz var orada diyorlar, e halamların evi bizim evimiz diyorum. orada büyüdük biz. rahmetli lütfü dedem öz dedem gibiydi. hala kara kızlar adımız. o evde herkes öyle seslenir bize. çok güzel günlerimiz oldu. çocuklar da bizim elimizde büyüdü. önce büppü'yle görkem, sonra büşra'yla nilsu. ayyy ne tatlılardı hepsi de. oğlanlar çok azgındı. figen altlarını temizlemeyi çok severdi. ben temiz işlere bakardım, hahhahah. lütfü ağır abi (hala öyle),görkem'se tam bir tacizciydi, uyuyor numarası yapıp kucağımızdayken bacaklarımıza ellerdi. hatta televizyondan görüp beni öpmeye çalışmışlığı da vardır fırlamanın. büşra'nın kel hali gelir hep gözümüzün önüne, gözünde güneş gözlüğü, ağız kocaman açık. otomatikti, gözlük takılınca ağız açılması. nilsu ise önce kıvırcık kafalı, sonra lüle lüle upuzun sarı saçlarıyla geliyor gözümün önüne. prenses!
dinazorum, tümayım, beyoşum, halacığım, servet ve mustiii. anlatılacak o kadar çok şey var ki. ah zaman ahhh



Hiç yorum yok: