haydi şimdi bütün eller havaya...

ayna ayna söyle bana...

cansın

babasıyla beni kollarının altına alıp bir sarılması var. tam yemelik. dün akşam enün enün (eylül) diye yırtınıyor, ne istediğini anlayamıyorum. kaalk dedi, babasıyla elimizden tuttu, odasına götürdü. dolabının kapağını açtı ve enün enün. meğer albüme bakacakmış, enün fotoğraflarına. çok hoşuna gidiyor, fotoğrafları inceliyor. büppüyü hiç unutmuyor. bir de kendi kendine şarkı söyleme, aydedeee aydedeee.  

antikköy

hafta sonu çok eğlendik kuzuyla. cumartesi sabahı florya'ya gittik erkenden. maalesef hava çok soğuktu. hayal ettiğim gibi olmadı. ama yine de iyiydi. kızımı parkta gezdirdim, salıncak, kaydırak, uçak derken çok mutlu oldu hanımefendi.tam bir uçak hastası. bir de gemi. hava güzel olsun binecek gemiye de. pazar günü ise antikköy'e gittik, çatalca'ya. orası tam çocuklar için yapılmış, hayvanat bahçesi gibi. eşek, midilli, tavuk, horoz, ördek, tavuskuşu ve aklıma gelmeyen bir sürü hayvan. tabi bizimki mest oldu. yukarıda bir fotoğrafta eşeğin yanında ağlıyor. peki niye? eşeğe ellemek için. suratını sevecekmiş, ona dokunmak için yırtındı. kendini yerden yere attı. tabi biz sorumlu ebeveynler olarak!! müsade etmedik. kimilerine göre iyi, kimilerine göre kötü yaptık, yorum çok. ama biz cesaret edemedik doğrusu. horozun birini çok kovaladı, kaç kaç kaç diyerek. baharın gelmesini işte bu yüzden dört gözle bekliyoruz. pamuk hanım rahat rahat gezsin, eğlensin diye. gel gel gel...

gemii