Perşembe, Aralık 17, 2015

hey gidi..

 
   sene 2001..gülme, sen de yaşlandın! 'sene bilmemkaç'la başlayan cümleler sırası bizde.
 
   sevgili gurbet illerde çalışmaya başlamış, hasret bir milyon. gurbet dediğim de kocaeli, bir ayağım otogarda, popom efe tur koltuğunda. fuarda yaşar kurt çıkıyor o gece, aman tanrım, kaçar mı!!! cuma gecesiydi sanırım, atladım gittim tabi. yaşar kurt özeldir bizde. gençliğimize damga vuran birkaç kişiden biri. kavuştuk sevgiliyle, yerlerimizi aldık, beklerken.. telefonum çaldı! arayan babacığım..
hemen mekandan ayrılıp sessizliğe doğru koştum, cevap verdim. evet anladın, tabi ki gizli gittim, sevgilimle buluşucam, bu gece de orada kalıcam baba, ne kadar da tatlısın dememi beklemiyordun herhalde! nerede olduğumu sordu, hiç zorlanmadan; eve gidiyorum, yoldayım dedim. zira dil alışmış, düşünmeden üretiyor çatır çatır. ay napim ya, kınama, 'aşk için ölmeli, aşk o zaman aşk'. evet pişkinimdir de, pişman da değilim nokta! 
 
   neyse, babacım demesin mi; yoldasın da neredesin? koordinat istiyor, dındındın. uyuşmuş beyin jet hızıyla kurmaya başladı; kesin istanbul'a geldi, bana sürpriz yaptı. yoldaysam da şimdi alacak beni, aman tanrıııım. ama ya değilse, öylesine sorduysa. hadi karar ver. blöfünü gördüm ve rest dedim! bizimkent köprüsündeyim babiş, yorgunum çok, gidip yatıcam...........bir sessizlik! baba konuşsana ömrümden gidiyor yaa.
 
   tamam babasının gülü, öpüyorum... telefon kapandı. ardından ortalık biraz kirlendi. e kustum ben, korku ve heyecan mideme vurur da biraz.
 
    gecenin geri kalanı nasıl mı geçti? muh-te-şem!!!

 


    çok uzun zamandır canlı dinlemedim. yarın gece, gerrym'le...
 
keşke babacığım da arasa beni. dese;  sürpriz yaptım, İstanbul'dayım..