Perşembe, Ağustos 07, 2014

ULUSOY REZALETİ

6 ağustos 2014 18:00 25-26 numara ULUSOY  ünye- istanbul yolcusuyuz. muavin beklerken soför inip koyuyor bavulları bagaja, allah allah. araba hamam gibi, klima çalışmıyor.koltuk mesafesi korkunç, uçaktaki sıkışıklığı ararsın, ekran koymuşlar önümüzdeki koltuğa ama çiftlere özel, benimkinken ses gelmiyor, emre'de kanal değişmiyor. onun ekrana takıp benim kulaklığın iki ucunu paylaşaraktan benimkinden izliyorum, çok romantik. otobüs değil sanki dolmuş, çarşamba, tekkeköy, samsun, kavak, merzifon her yere girip yolcu alıyoruz. fena mı gezmiş oluyoruz işte, ne otogarlar yapılmış yurdumun güzel yerlerine. ha bu arada muavine benzer birini alıyoruz samsun'dan, ama çay falan bekleme sakın, arabada su ısıtılamıyor, şişşşt arızalı. merzifon'da yoldan birini alıyorduk sanırım, araba kalakaldı, çalışmaz. çok profesyonel şahane şoförümüz 10 dakika uğraştı sanırım, çalıştı. kimsenin bize izahat verdiği falan yok tabi, sus otur. sordum tabi dayanamadım, çok normal birşeymiş gibi; arabanın beyni arıza yapmış, aslında otomatikmiş, bazen manuele geçiyormuş ya da tersi oluyormuş, basit birşeymiş yani, amann nolcak, allahın izniyle birşeycik olmazmış. o gerzek adam bir daha duramam korkusuyla 2 kez kırmızı ışıkta geçti, biçilebilirdik! osmancık tesisine girerken yavaşlayınca araba yolda yine duruverdi, birkaç dakika çalıştıramadı, biraz geride dursaydık biçilebilirdik! oradaki yetkiliyi bulduk, başka araç bulun bize, bekleriz, bununla gidemeyiz dedik, adam operasyonu aradı, bekledik derken cevap geldi. volvo uzaktan otobüsleri takip edebiliyormuş, yarım saat arabayı durdurup şok mu yapmışlar ne, şu an hiçbir arızası yok, gönül rahatlığıyla binebilirsiniz. bindik! az önce müşteri hizmetleri bana ne itiraf etti dersiniz! sadece nerede olduğunu takip edebiliyormuş volvo araçların, arızayla ilgili hiçbir işlem yapılamıyormuş.  bizi ayak üstü yemişler. duuur, daha bitmedi. diğer şoför nerede? bu manyakla mı gidicez hep biz? geliyor yaaa, istanbul'dan aynı vakitte yola çıkmış, karşılaşınca Gerede civarında alıcaz, hiç canım şurası, Bolu Gerede. hem yanında yedek parça da varmış. otogara gidecek dendi araç, ısrarla sorduk, basın exprese gidiyor mu diye, yok gitmez. iyi tamam, bizi almaya şantiyeden adam geldi bekliyor otogarda, çok bekleer. alibeyköy'de bu otobüs otogara gitmez, yandaki otobüse geçiniz. sabah sabah kamera şakası mısınız? indik, eşyaları indiricez, bizim koli parçalanmış, ne akmışsa üstüne. eee bu araba nereye gider? basın exprese! allahım geri bindik, bizim alacak adamcağızı oraya yönlendirdik. indik! inanılmaz ama indik. peki kabus burada bitti mi, bitmediiiii. 3 bavulumun 3'ü de sütle yıkanmış, içinde ne var ne yoksa artık kusmuk gibi kokan bir süte bulanmış. bir daha içebilir miyim bilmiyorum, o denli tiksindim! kıyafetler yıkanır da kitapları görünce o halde sinirimden bağıra bağıra ağladım. ULUSOY benim için bitmiştir! önüme gelen her yerde bu yazıyı yayınlayıp kötü reklamınızı yapacağımdan da emin olabilirsiniz. insan hayatı bu kadar ucuz mu, bu sadece bizim memlekete mi özel, beynim durdu, nutkum tutuldu, hırsımı alamıyorum