Perşembe, Ekim 08, 2009

kuzu'nun halleri










hep bir ifadesi var, duyguları suratına o kadar yansıyor ki. çok küçükken de böyleydi, anlamlı bakardı, ya da bana öyle gelirdi.
tüm duygularını çok uçta yaşıyor, sevincini de üzüntüsünü de. mutluysa çok mutlu, huysuzsa çok huysuz, iştahsızsa hiç yemez, iştahlıysa hep yer, durmaz.banyoya hiç girmezdi, artık banyodan çıkmaz oldu. severse hep sever, sevmezse asla sevmez.
ya hep ya hiç...






eğlence








dün babannesiyle kuzuyu gezdirelim dedik, oyun merkezine gittik. bir ciddiyet, bir haller. sanırsın zorla bindiriyoruz.

öyümcek adamı görünce çok sevindik, kahramanımız herhalde. elini tuttuk, birlikte araba kullandık. gelince nannemizin koynuna böylece atlayıverdiiik...

nostalji

tebrikler beyoş, o sensin biliyorum. şıp diye elbisemi tanıyacağını da biliyordum. bu elbisemi giydiğim doğumgünü fotoğraflarına bakarken çok güldük görkemle. herkes o kadar değişik ki. seninle de var bir fotoğrafımız. kuzuya giydirip görmek istedik nasıl olduğunu, aynı ben değil mi?ey gidi günler ey...

babannecik gidiyor :(




bugün gidiyor babannecik, çabucak yine gelir inşallah. ayaklarına sağlık, kuzuyu doğumgününde babannesiz bırakmadı, bizi de annesiz :)
seni çok seviyoyuz babannecik...

çalışkan kuzu...


akıllı bıdık! legolarla araba yapmış, fincanlarla tekerleği. çok başarılı bir çalışma! on üzerinden 10 veriyorum!
yesin annesi onu...
diğer çalışma su dolmaya giden mavi fincanlar adını taşıyor, özgün bir eser. dizilişine bakınız ne kadar estetik. yine on üzerinden 10'u hak ediyor kuzu...

bu elbise bir yerlerden tanıdık geldi mi?
babanne, namaz kılalım diyor, birlikte kılıyorlar. babanneciği ne yaparsa kuzu da aynısını...

ha uşak ha

yeme=ye

istemem yan cebime tam bunun için söylenmiş.