Pazartesi, Ekim 12, 2009

böyle bir tatlılık var mı?




ay dayanamıyorum, ...pidesi yapmak istiyorum. bu saçlara nasıl kıymıştın tümay. çilçu niye hep böyle kalmadın, niye büyüdün, hep seni mıncıklamaya devam ederdim, artık izin vermiyorsuuuun, kocaman oldun yaa :)

alem kuzu

sabahın beşi, tutturdu kalkalım. iyi kalktık. embeyi de kaldırdık. başladı, luli'yi aç, bebek sandviç istiyorum. eylül saçmalama, hadi uyuyalım! babası kalktı peynir-ekmek getirdi. embenin kolunu bir öpmesi var, bizim bir gülmemiz, sinir minir kalmadı...
sabah kalkmış;" mayketten fığça alalım anne, macun koyucam, dişleyimi tayıycam"

cumartesi eğlencemiz

kuzuyla bu cumartesi farklı birşey denedik. otobüsle Bakırköy'e gittiiik. bunun neresi farklı, tabi ki otobüs kısmı. bizimki kontes, halkın arasına karıştığı pek görülmemiş :)
-"bak annecik" dedim, "seninle otobüse binip Bakırköy'e gitmek istiyorum. orada gezeriz, atlıkayıncaya bineriz, ne dersin, ister misin?"
-"isteyim"
-"ama o zaman otobüste hiç huzursuzluk yapmayacaksın, ağlamak yok"
-"tamam"
ve hiç huzursuzluk yapmadı, paşalar gibi gittik. capacity'de bir çocuk etkinliği vardı, ona katıldık, hamurlarla oynadık, resim yaptık. güzel bir yerde çilekli ve çikolatalı tartlarımızı yedik. atlıkayıncamıza, mikimize ve uçağa bindik, toyiki turu attık -olmazsa olmaz- ve yine otobüsümüze binip evimize döndük. dönüşte uyudu kuzucuk. anne-kız çok güzel bir gün geçirdik.
o günden hatıra hediye bir kumbaramız oldu. mağazanın birinde, alışveriş yapanlara bankanın biri (en sinirlerinden) hediye paketi veriyor -kumbara buradan çıktı- ama isminizi ve telefon numaranızı alıyor. korkarım ben birinin başını yaktım, çünkü numaramı YANLIŞ verdiiim. bir zamanlar o bankadan yakamı kurtarana kadar akla karayı seçmiştim, şimdi numaramı kaptırırsam gelecek mesajlar ve telefon görüşmeleri, ayyy amannn, çok doğru karar,
tebrikler fatoş!
kuzu elinde kumbara "bana para mey" diye geziyor...

büyümüş de küçülmüş..

nanneyle mağaza geziyoruz, kuzu kucağımda. bizim alışveriş halimize uyum sağlamak istedi herhalde, elbise için kurduğu cümleye bak, öylece kalakaldım;
"fatoş, bunun güzelliğine bak!"
-lise arkadaşım olduğu için kendisi-