Çarşamba, Eylül 03, 2014

afyonu patlamayanlar

     evet sabah sabah zor kalktım yine. sürünerek giyindim, yine tarak görmedi saçlarım, sürüklenerek de çıktım kapıdan. temiz sabah havasını alınca "titre ve kendine gel" didim, çalıştırdım arabayı, açtım radyoyu, güzel bir güneş, keyfim yerine geldi.simitçiye girene kadar..
      ara sıra gittiğim bir yer. çok uğrak, yol üstü, simiti de; şaşırtıcı belki ama aynı markanın başka şubelerinden daha güzel. ben öyle düşünüyorum yani.sahibi olduğunu düşündüğüm bir kadın ve çalışan iki kadın daha var. çok prensipliler!  "günaydın", "hoşgeldiniz", "ne isterdiniz", "iyi günler"  kelimelerini kullandıklarını hiç duymadım. gülümsemek hiiç yok, zira tebessüm kırışık yapar.
     bugün çok şanslıydım çünkü mağaza sahibi olduğunu düşündüğüm kadın ilgilen(me)di benimle. geldiğimi gördüğü ve simit tepsisinin önünde olduğu halde fırına yöneldi, oyalandı. tekrar simit tepsisinin önüne geldi ve ne istediğimi sormadı. kaldırıp başını yüzüme de bakmadı. ama tepsinin başına geçti ya; otomatik olarak siparişimi söyledim, o yine hiiiç bakmadan kese kağıdına koydu, kasaya yöneldi. başka birşey ister misiniz dedirtip onu yormamak için hemen peynir ve zeytin ezmesi istedim, onları da keseye attı. taşımam güç olacaktı ve ben haddimi aşarak poşet rica ettim. anaaam, "poşet yok!!" dedi daha büyük bir kese kağıdı daha çıkarıp ona koydu, huhh. 10 lira verdim ve öyle bir "1 liranız var mı" dedi ki;
Adventure Time Adventure Time Gif animated GIF


 eyvah! şimdi boku yedik. pusmadım! kıllığına yok deyip kasada bozuklarla uğraşmasından manyakça zevk aldım. gülme yaww, bu da benim intikamım. suratına patlatacak değilim ya :))