Cuma, Ekim 23, 2009

sobeee


omuzlara dikkat, ikisi de öyle kasmış ki kendini, ama fatma yakalaaar




bizimki o zam zam zam öğretiyor, teyzeciğe teşekkürler, bu güzel dansı :p bize kazandırdığı için



eve dönerken uğurböceği çok ağladı, onları evlerine bıraktık, bizimki;
-anne ğurcuğum çok ağladı, ağlama bebek
-anne sücüm gitti!


güzel bir akşam





bu gördüğünüz esmer kıvırcık, çüçük kız ve sarı sürüngen :) uğurböceği. dün akşamki arkadaşlarımız. tabi fatma teyzemiz de en büyük arkadaş olarak kızlarla saklambaç, bebek arabasında koca kızları sürme ve mum üfleme etkinliklerinin mimarı. zaten mesleği de mimarlık :)
görülmeyenlerse; kad, sü, yasmin, dilo,seher
tamamen çocuklarla geçen bir akşam, onlar varken muhabbet edebilmek zor. ama olsun. ben çüçük kızla uğuböceğini gördüm çok iyi oldu. geri kalan arkadaşlar küsmeyiiin, sizi de gördüğüme sevinmiş olabilirimmm
güzel bir akşam, bol çeşit yemek, oturamayan bir ev sahibi, eski arkadaşlar ve bıdıklaaar

masal...




akşam anneyle kız sohbete dalarlar;
-bak annecik, yarın doktora gidicez, seni muayene edicek, sonra da aşı vuracak. mikroplarla savaşabilmen için (dışın dışın)
-ben yayın doktoya gidicem, aşı olucaaam, hiç ağlamicaaam
yarın olur, hastane görülür görülmez surat düşer, kız anneye sıkı sıkı yapışır, ağladı ağlayacak! ama kendini tutmaktadır, ne de olsa annesine söz vermiştir, hem muayene olmakta ne vardır ki, kendisi de sabah akşam evdekileri muayene ediyordur;
-kuzu istersen babacığı arayalım, ne dersin?
-isteyiim
-dıııt dıııt
-neyaba (merhaba) baba
-...(e biz ne konuştuğunu duymuyoruz doğal olarak)
-ben doktoya geldim
-.......
-ben hasta oldum (ses gitmektedir)
-..............
- aşı yapıcak bana (o surat anlatılmaz, dudaklar tamamen düşmüştür)
bunu gören annecik ve moyuk dede gülmekten yerlere yatarlar, hastabakıcılar zor toplarlar