Salı, Mart 10, 2015

masal..

    bir varmış bir yokmuş. mert ve melisa adında iki harika oyuncu varmış. klasik bir konusu olan bir film çekmişler yönetmenleri ilksen'le.

   mert sorunlu bir müzisyen, melisa masallara aşık bir anaokulu öğretmeni olmuş. melisa bir gece sabaha kadar gitarla şarkı besteleyen komşusunu dinlemiş ve masal bu ya onu bulmaya karar vermiş. bulduğunda hüsrana uğrasa da neler olmuş neler. pek çok masallar anlatılmış, her biri dinledikçe içini ısıtan. belki de ilk kez duyduğun, hayran olduğun ve hiç unutmayacağın. "unutuş nehri masalı"ymış en şahanesi. aşkın insanı yeniden dünyaya getirdiğini, gerideki tüm acıları unutturduğunu anlatırmış özünde.

   melisa aşkı için savaşan kadını dibine kadar oynamış. tükendiği, yorulduğu zamanlar gözlerinden okunmuş. öyle aşık bakmış ki mert'e, izleyen şaşırmış. mert, ahh mert. mert'te bir ses varmış ki  dinlemeye doyulmaz. değme şarkıcılara taş çıkarmış, hayattan vazgeçmiş adam olmuş. ve çizgisinden hiç şaşmamış, oyunculuğuna bir kez daha hayran bırakmış.

    çok güzel şarkılar duymuş kulaklar, güzel diyaloglar. "Dünyayı çekilmez bir yer olarak gördüğümüz için derdimizi masal ile anlatalım dedik" miş izleyenin en sevdiği .hele ilksen, o ne güzel geçişlermiş öyle, masallarla süslü, rüya gibi. klasik bir aşk filmi bu hale nasıl gelir diyerek, bayıla bayıla çıkmış izleyen. ve filmin şarkılarını sonsuza dek dinlemiş..