Cumartesi, Kasım 17, 2012

istanbul kitap fuarı

 
uzuuuun bir aradan sonra yeniden karşındayım bloğummm. allah başka dert vermesin, olur böyle ara vermeler, isteksizlikler, tembellikler. ilham saklambaç oynarken hele
.hemen konuya gireyim, bugün açıldığı gibi 11'de tüyap'ta aldık soluğu. akşamdan konuşmuştuk kuzuyla, çok heyecanlıydık. erkenden gidersek çok kalabalığa da yakalanmayız dedim ama hiç de düşündüğüm gibi olmadı. ilgi büyük, fuar gayet kalabalıktı. olsun, güle eğlene girdik biz. önce behiç ak'la karşılaştık yine. geçen seferden de hatırladı kuzum, yeni kitabını -geçmişe tırmanan merdiven- imzaladı bizim için. uyurgezer fil ve yüksek tansiyonlu çınar ağacı'ndan bahsettik, kuzunun onları nasıl severek okuduğundan. oradan iş bankası yayınlarına geçtik. hayvanlar alemiyle ilgili şeyleri görünce dayanamadığından ilk bilim kütüphanem serisinden hayvanların dünyası kitabını, minik balık okyanus macerasını ve tabi es geçemeyeceğimiz ve sanırım alabileceğimiz başka macerası kalmayan sakar cadı vini  serisinden dinozoru aldık. yazarı korky paul 23 kasımda fuara gelecekmiş, belki de yine geliriz dedik ve oradan ayrıldık. bu sırada sayıklama başladı; national geographic kids nerede? 1,2,3, ayh baydı beni. sonunda bulduk, saldırdı. deniz kaplumbağaları ve yunuslar diye iki kitap da oradan patlattık. şuşunun üç tekeri çarptı gözüme, baktım red house kidz. oradan yemeğini arayan tırtıl, devekuşu dudu ve kapı komşumuz korsanları alırken bir de baktık şuşunun gerçek üç tekeri!
 
hemen fotoğrafımızı çektiler, sağolsunlar sanal alemden yayınladılar da aldık. gerçekten de çok güleryüzlü ve ilgiliydiler. bize şuşunun posterini verdiler ve kuziyi korsan yaptılar :)
hooop oradan tübitak yayınları; 100 bilimsel deney (ileride lazım olur) her zaman her istediğimiz olmaz (çok ama çok manidar) gökkuşağının tüm renkleri, ilk sayılar basit matematiğe giriş ve eğlenceli yaz kitaplarını topladık. şaka maka öyle çok kitabımız varmış ki her standın önünde o da var,bu da var derken bulduk kendimizi. bir kısmını da kitabevlerinde okuyup almamışız.
kırçiçeğini görünce son almadığımız bir elmer kalmıştı onu da aldık. uçan balık yayınlarını aramaya koyulduk. ara tara en son bulduk ve ayla çınaroğlu'na üç kuzucuk büyük şenlik gününü imzalattık. aytül akal "eylül kim yatsın büyük yatakta? " diye imzaladı büyük yatakta kim yatacak adlı kitabını.
yükümüzü sırtlanıp çıktık fuardan. e ben, ben ne olacaktım. kendime hiçbirşey bakmadan çıktım yahu. intikamım acı olacak, hafta içi duman edicem oralarııı
 
eve geldik, serdik hepsini incelemeye, bayıldı hanımefendi ağzı kulaklarında, halaaa...
 


 
yazmalıyım; dün akşam yatakta konuşuyoruz;
-ne kadar da ortak özelliğimiz var kuzi öyle değilmi?
-evet çok var.
-ne mesela?
-kitap :)
-başka?
-sinema :)
-eveet, başka?
-gezmek :)))