Salı, Nisan 28, 2015

sürtmeye hasret bünyenin maceraları #episode I

     eveeet, benim eşek kafalı kızım "ben bu hafta gidicem, tatilde burada durmak istemiyorum, gezmek istiyorum" diye resti çekti. kime çekmiş bu böyle gezente, allahallah! ve gitti! izmir'e..

     e bizim bünye alıştı terkedilmeye, koymuyor artık gitmesi. alan memnun satan memnun. ipini koparmış gibi iş çıkışı kendimizi yollara vurduk ve inanılmaz bir şekilde hiç trafik yoktu. nasıl güzel bir hava, sokaklarda az sayıda insan. yahu piyango çıksa bu kadar sevinemezdim.

     bebek'te denize nazır oturduk, birşeyler yedik, başbaşa kalmaya aç ruhumuzu doyurduk. bolca sohbet ve deli manzara. günlerin uzaması ne güzel birşey ya, keşke saatleri hiç geri almasalar. sahilin keyfini gün ışığında ayrı, batımında ayrı tattıktan sonra yeniköy'e yollandık. burada pastalarımızı yedik. methini çok duymuştum lakin fazlasıyla beklenti içine girmişim sanırım, bence mükemmelden uzaktı. neyse konumuz bu değil, amaca hizmet etti, önemli olan da bu. zira amaç tüm birikmiş yorgunluk ve stresi gez, konuş, ye, bak, sev, duy, hisset yöntemiyle vücuttan defetmekti. sonuç; fazlasıyla başarılı!

     eylemlerimiz devam edecek, tek yol sürtmek..