Cuma, Şubat 05, 2010

hoşgeldiniz efendim...

nihayet karla tanıştı
ağzı burnu kızardı
elledi, hissetti, hoşuna gitti
kardan adam için kaşkol ve beresini feda etti
sonra başladı koşma
ve kar savaşı...

dipnot: nerede o eski karlar. bir küçük yuvarlak yapardık, karda döndüre döndüre kocaman bir yuvarlak olurdu kardan adamın kafası. nasıl bir karsa küçücük bir top bile yapamadım, elimde gıcır gıcır ederek parçalanıverdi, birleşmedi. eciş bücüş bir adamımız oluverdi. olsun, gözleri zeytin, burnu havuç ya...

Hiç yorum yok: