Perşembe, Mart 04, 2010

eğlenceye devam

çok eğleniyoruz biz. akşam eve gidince kapıda ağzı kulaklarında zıplayan bir kuzu. beni nereye götürüceksin? bana ne aldın? bu akşam ne yapıcaz? annemle bu kadar oynamış olamam, mümkün değil. herhalde acısını çıkarıyorum. kırtasiyemde yok yok. kafamıza göre çalışmalar yapıyoruz, o istiyor ben yapıyorum şu anda. beraber yapabileceğimiz zamanlar çok uzak mı acep?
ona bakarlarken hepsinin gözünde gördüğüm şey aynı; küçüklüğüm. ananem, dayım, dedem gözlerinde öyle bir özlemle seyrediyorlar ki. ama burada da pabucumun dama atıldığını anlamış bulunuyorum. içeri girdikten uzun bir süre sonra ananem bana da sarıldı! oysa ben hep ilk gözağrısı olarak tüm torunların önündeydim, bir zamanlar!
işte o malum otobüs faciası, bahsettiğim gözleri görmek içindi. iyi ki görmüşüz...

Hiç yorum yok: