Pazartesi, Ekim 27, 2014

muh-te-şem


muhteşemdi! cuma gecesi yapılan tüm uyarılara rağmen evren bize torpil yaptı :)
sabah uyandığımızda nefis güneşi görünce ikimiz de delirdik, erkenden çıktık yola. hava ılık, ışıl ışıl güneş, yeni açılan dükkanlar, tek tük insanlar..
 istiklal'e birkaç yıl evvel götürmüştüm kuzi'yi, unutmuş haliyle. yorulur ya da sıkılır kaygılarım vardı, hatta itiraf ediyorum burnumdan gelebileceğini de düşündüm ama fikrimden caymadım. 
önce tünel tarafına gittik piyano için. biraz pazarlık,şu, bu derken hadi dedim kuziye, gel biraz gezelim önce, düşünürüz biraz hem de. tamam dedi, inanamadım. 



kitabında beyoğlu hakkında ne okuduysa görmek istermiş. tramvay, markiz pastanesi, kilise, mevlevihane, çiçek pasajı, beyoğlu çikolatası..
bayıldım haliyle. her arzusunu yerine getirmek istedim. cumartesi annelerinin oturma eylemi olduğundan tramvay işlemiyordu, binemedik. olsun dedi, başka zaman bineriz :D yukarı doğru yürüdük, izleyerek her yeri. 
Sn. Antuan kilisesi'ne girdik. hiç konuşmadan gezdik, soracaklarını da fısıldadı bana kuzim, kimseyi rahatsız etmemeli..

pek tabi inci'ye gittik ve bayıldı. zevkini çıkara çıkara öyle yedi ki. bu resmi de babasına nispet çektirdi, görsün de kıskansın :P
 çiçek pasajı'nda kimse buraya oturun diye baskı yapmadı, neden acaba :)) balık pazarı, hazzopulo, avrupa pasajı, olmazsa olmaz fıccın :)) 



anası gibi takıya, ıvır zıvıra meraklı, ne zevkli çocuk yaaa..
ne yürümekten sıkıldı ne de gezmekten. bir sohbet, bir muhabbet zevkten dört köşe oldum. cidden içim içime sığmadı. bensiz istiklal'e  geleceği zamanları düşünmekten şimdilik kaçınsam da taksim'i sevmesini çok sevdim :) zevklerinin olması, gözlemler yapması, enteresan yorumları.. bir tarzın var kuzim farkındayım. 
bunca şeyin üstüne gidip piyanoyu da aldık. nasıl ödeyeceğiz bilmesem de almamız gerekiyordu artık, sonuçta maaile bu işe gönül verdik..
üzerine gerrymle buluşup onlara gittik. kuzideki zevke bak, böcükle de oyna, kaymaklı kadayıf yeminle. akşama da sude'siyle buluştu, e daha ne olsun, güne bak harbi
 muh-te-şem.



8 yorum:

Keşke Gerçek Olsa dedi ki...

Her annenin telaşı aynı demek ki , ben de Can'ı taksime her götürdüğümde " bir gün okulu kırıp buaralara gelecek di mi bu" diye düşünüyorum.
Ama siz ne güzel gezmişsinizki öyle vallahi bayıldım.
Piyanonuz da hayırlı uğurlu olsun , kullanılmaktan eskisin inşallah :)

fatoş dedi ki...

bakarsın kanka olurlar damla, kimlerle kesişecek yolları bilemeyiz ki :))
çok kullanılsın ama az eskisin kız, çok paraaa :P

dönis dedi ki...

hadi iyisin kızınla kanka olmuşun.:))) ne güzel maşallah. Bence bir anne nin en büyük şansı kızıdır.nokta

fatoş dedi ki...

o zaman 3.yü bekleriz. nokta :))

dilo dedi ki...

Bu kızın bir tarzı,bir üslubu,bir duruşu var. Gerry teyzesine çekmiş olabilir:)
Not:O hırkadan ben de alacağım!

fatoş dedi ki...

kesinlikle sana çekmiş, bende tarz ne gezer :P
not:bulursan bana da al!

AsOrTiK dedi ki...

kendim gezmiş kadar mutlu oldum. ne güzel bir gün geçirmişsiniz. ben de severim oralarda dolaşmayı.
yeğenimle birlikte geçirdiğim bir günüm de olmuştu benim. yıllar yıllar önceydi ama olsun, seni kıskanmak zorunda kalmadım en azından:)))
birlikteliğiniz ve mutlu anlarnız çok olsun fatoşum.
öperim ikinizi de...

fatoş dedi ki...

sevgili nagehan, toplu bir okuma yapmışsın bugün sevindim. iyi dileklerine kocamaan teşekkürler. biz de öperiz seni, sevgiler :))