Çarşamba, Mayıs 12, 2010

yaşamak ne güzel şey!!!


kuzunun cümlesi herşeyi anlatıyor sanırım;
-burada oynamak çok keyifli! buraya yine gelebilir miyiz?

ah kuzucuk, sanıyor musun sadece sen mutlu oldun.












tabi ki gün devam etti. biz yine bir enne organizasyonunda sevdiklerimizle birlikteydik. bu kez mum üflerken kuzu hanım yok! niye! çünkü hanımefendi cool takılmayı tercih etti ve kendi kafasından birini bularak -ki bu kayra bey oluyor- hamurla kendi pastalarını yaptılar. iyi ki doğdun cigi! sarılık olmuştun da biz seni ziyarete gelmiştik, hatırlıyor musun? annen de -ömrümde gördüğüm en rahat kadın- fırsat bu fırsat hastanede yatmış kitap okuyordu. daha dün gibi!

bol bol çocukluğumuzu konuştuk, şimdikilerin ne kadar şanssız olduğundan. eskilere dönünce neler geldi hepimizin aklına, çok güldük. ohh ne güzel gündü! hayat güzeldir...


2 yorum:

enne dedi ki...

Şeyi okuyordum: Zülfü Livaneli'nin otobiyografisini. Beni çok güldürdün bu anıyı hatırlatarak:)) Orada, hastane odasında sarılık olan oğlumu beklerken yapacak daha iyi bir şey yoktu ki! Rahatım gerçekten değil mi? Aynı zamanda pratiğim de galiba.

Geldiğiniz için, oğlumu doğumgününde yalnız bırakmadığınız için çok teşekkür ederim. Sayenizde günümüz de güzel geçti, sohbetimiz de. Kuzuya öpücükler.

duygu dedi ki...

yaa o yemyeşil alan neresi? birde lunapark mı var?
anaaaam kıskandım...
hadi hadi cevap fatoşum...